Hastane Öncesi Acil Sağlık Hizmetlerinin (HÖASH) Kapsamı ve Amaçları Hakkında Neler Söylenebilir?
Acil sağlık hizmetleri (ASH),” sağlık alanında eğitimli sağlık ekipleri tarafından, ani hastalık, kaza, yaralanma gibi durumlar meydana geldiğinde olayın ardından erken aşamada, tıbbi araç ve gereç desteğiyle sunulan hizmetler” olarak tanımlanmaktadır (Acil sağlık Yönetmeliği, 2000). HÖASH, yaralanma ve acil durumlar oluştuğunda, konusunda uzman ekiplerin yönlendirdiği tıbbi araç ve gereçlerle desteklenen hizmetlerle, olayın yaşandığı yerde, nakil sürecinde ve sağlık kuruluşlarında ihtiyaç duyan kişilere sunulan tüm sağlık hizmetlerini kapsamaktadır.
Aniden gelişen hastalık veya yaralanma durumlarında, olay yerinde, taşıma sırasında ve sağlık tesislerinde sunulan sağlık hizmetlerini içeren” Acil Sağlık Hizmetleri”, hastane öncesi aşamada hasta veya yaralıların hastaneye nakil süreci boyunca verilen acil bakım hizmetlerini içermektedir. Başka bir ifadeyle acil durumlar, felaketler veya hastalıklar sonucu yardıma ihtiyaç duyan bireylerin, hastaneye gitmeden önce hızlı müdahale ve güvenli taşınması sağlayan hizmetlere ‘‘Hastane Öncesi Acil Sağlık Hizmetleri” denilmektedir. Sağlık hizmetinin temeli sayılacak olan ambulans hizmetleri, hastaneye ulaşmakta güçlük çekebilecek derecede ciddi yaralı olan hastaların nakil araçlarıyla hastaneye taşınması olarak saptanmaktadır (Acil Sağlık Hizmetleri Yönetmeliği, 2000).
Bu hizmetlerin en önemli amaçları; yaşamı korumak, aniden gelişen tehlikelere karşı önlemler almak, hastaların tedavilerini hızlandırmak, zamanı etkili ve planlı bir şekilde yönetmek ve ilk yardım hizmetlerini sunmak olarak öne çıkmaktadır.
HÖASH esas amacı, aniden meydana gelen ve beklenmeyen durumlarda hızlı ve etkili müdahaleyle ölümlerin ve hastalarda gelişebilecek olan kalıcı hasarların engellenmesidir. Günümüzde felaket olarak sayılabilecek hastalıklar ve pandemiler dahil olmak üzere tüm afetler daha sık yaşanmaktadır. Sağlık hizmetleri bir halka zinciri olarak düşünüldüğünde, bu zincirin ilk halkası acil sağlık sistemidir. Türkiye'de ambulans hizmetinin ülke genelinde yaygınlaştırılması, Sağlık Bakanlığı tarafından “112 Acil Yardım ve Kurtarma Merkezlerinin” kurulmasıyla (1994) gerçekleşmiştir . İl Ambulans Hizmetleri, 112 Acil Sağlık İstasyonları gibi işleyişi düzenleyen diğer birimler İl Sağlık Müdürlüklerine bağlı olarak yürütülmektedir. Hastane öncesi alanda her geçen dakika büyük bir önem taşımaktadır. Kardiyo Pulmoner Arrest (KPA) vakalarına ilk 4 dakika içinde müdahale edilirse, sağ kalma oranı %29 seviyesine yükselmektedir. Fakat 4 dakikadan sonra bu oran %7'ye düşmektedir. Yaralanmadan sonraki birkaç saat, hastanın hayati bir sürecini oluşturur ve bu süre içerisinde gerçekleştirilecek temel ve ileri yaşam desteklerinin, ölüm oranını ciddi şekilde etkilediği düşünülmektedir. Bu zaman aralığı” altın saat” olarak adlandırılmaktadır.
Dünya genelinde birçok ülkede, acil sağlık hizmetleri entegre ve bağlantılı bir şekilde işlemektedir. Tek numaraya sahip olan bu sistem, acil çağrı merkezine gelen acil durum vakalarıyla ilgili gerekli bilgileri içeren görüşme sonrasında, duruma en uygun ekipler ivedi olacak şekilde olay yerine yönlendirilmektedir.
Dünyada Hastane Öncesi Acil Sağlık Hizmetleri İlk Hangi Uygarlıklarda Verilmeye Başlanmıştır?
Acil sağlık hizmetlerinin tarihi
oldukça eski zamanlara dayanmaktadır. İlk acil sağlık hizmetlerinin ne zaman
başladığına dair kesin bir tarih vermek zor olsa da, birçok medeniyetin tarih
boyunca acil durumlara müdahale etmeye çalıştığı bilinmektedir.
Pek çok ülke genelinde ambulans hizmetleri aşamalı olarak ilerlemiştir. Ilk olarak savaş meydanlarında kullanılmaya başlanan bu hizmet dünyanın gelişimiyle afet durumlarında da kullanılmaya devam etmiştir. Son olarak da donanımlı ekipman ve personel ile ‘‘ambulans servisi’’ adıyla o ülkenin sağlık hizmetine dahil olmuştur
Eski Mısır, Mezopotamya ve Antik
Yunan gibi medeniyetler, tıbbi tedavi ve sağlık hizmetlerine önem veren
toplumlardı. Milattan önce 4000 yıllarından itibaren bir tıp anlayışının
oluşmaya başladığı yazılan papirüslerden ve kil tabletlerden anlaşılmaktadır. Acil
sağlık hizmetlerinin ilk örnekleri, M.Ö. 900'lü yıllara kadar uzanan eski Mısır
uygarlığına dayanmaktadır. Bu dönemde, yaralılar için ilk yardım uygulamaları
ve acil tıbbi müdahaleler yapıldığı bilinmektedir.
Antik Yunan'da Hipokrat
döneminde (MÖ 460-370) tıp alanında önemli ilerlemeler kaydedilmiş ve bu
dönemde acil tıbbi müdahalelerin bazı ilkeleri belirlenmiştir.
Antik Roma İmparatorluğu
döneminde de, askeri alanda ve savaşlarda yaralanan askerlere tıbbi
müdahalelerde bulunulmuş ve hastaneler kurulmuştur. Bu dönemde acil sağlık
hizmetlerinin bir türü pratikte uygulanmıştır.
Ancak, modern anlamda acil
sağlık hizmetleri, 19. yüzyılda, savaş alanlarından yaralıları taşıyan askeri
ambulanslarla başlamıştır. Daha sonrasında, özellikle 20. yüzyılın ortalarında,
birçok ülke acil sağlık hizmetlerini genişletmeye ve iyileştirmeye başlamıştır.
Bu dönemde, birçok ülke,
özellikle de Amerika Birleşik Devletleri, tıbbi acil durumlarla daha iyi başa
çıkmak için ambulans hizmetlerini ve acil bakım eğitimini genişletmeye ve
iyileştirmeye başladı. Bu çabaların bir sonucu olarak, acil sağlık hizmetleri,
genellikle yaralı ve hastaların hızlı ve etkin bir şekilde tedavi edilmesini
sağlamak amacıyla, hastaneler ve diğer tıbbi tesislerde özel olarak tasarlanmış
birimler haline geldi.
Günümüzde, acil sağlık
hizmetleri, yaşamı tehdit eden durumların hızlı tanı ve tedavisinde kritik bir
rol oynar.
Hastane Öncesi Acil Sağlık Hizmetleri Modelleri Nelerdir?
Hastane öncesi acil sağlık hizmetleri modeli dünyada iki ana modele ayrılmıştır. Bunların ilki ambulanslarda hekimlerin görev üstlendiği Franko-German modeli ve ikincisi ise ambulanslarda hekimlerin olmadığı paramedik ve acil tıp teknisyenlerinin görevlendirildiği Anglo-Amerikan modeldir. Franko-German modeli hekimli olduğu için hasta ya da yaralıya olay yerinde müdahaleyi benimsemiş ve kal-tedavi et prokolünü uygulamaktadır. Anglo- Amerikan modeli ise Franko-German modelinin aksine kap-götür prensibini benimsemiştir. Her iki modelde de hasta merkezli hastane öncesi bakımın, mümkün olan en yüksek kalitesini elde etmek ve tıbbi belirsizlikleri azaltmak için modern teknikler ve teknolojiler kullanmak için çaba gösterilmektedir. Bir çok ülke için Anglo –Amerikan ve Franko-German kaliteli sağlık hizmeti sunmak ve hizmeti iyileştirmek için yol göstericidir
Ülkemizde acil sağlık hizmetleri Anglo-American modeli ve Franko-German modelinin ikisinin de kullanıldığı söylenebilir. Fakat sistemde daha fazla paramedik görevli ambulansların bulunmasından dolayı kap-götür prensibini benimseyen Anglo-American modeli daha aktif bir şekilde kullanılmaktadır
Türkiye’de Hastane Öncesi Acil Sağlık Hizmetlerinin Başlangıç ve Gelişimi Nasıl Olmuştur?
Ülkemizde HÖASH tarihi, köklü bir geçmişe sahiptir. Hilâl-i Ahmer Cemiyeti (Kızılay) tarafından verilen acil sağlık hizmetinde hekimlere büyük görevler düşmüştür. Savaş alanlarında özveri ile çalışmış, halkın evlerine kadar giderek sağlık hizmeti sunmuşlardır.
Türkiye'de acil sağlık hizmetlerinin ilk adımları ise 1985 yılında Ankara Numune Hastanesi ile atılmıştır. “Hızır Acil Servis” uygulaması ile kullanıma başlanmıştır. Deneyimli ve özellikli personel ihtiyacından dolayı zaman içerisinde Sağlık Bakanlığı’na devredilmiştir
Profesyonel acil yardım hizmetlerinin sağlanışı, 1986 yılında Ankara, İzmir ve İstanbul'da ”077 Hızır Acil” adı altında oluşturulan acil sağlık ekipleri ile başlamıştır. Sağlık Bakanlığı (1994) çalışmalarında acil sağlık hizmetlerinin genişlemesi amaçlanmıştır. Türkiye’nin de uzun yıllardan beri bazı konularda ortak çalışmaları olan Avrupa Ekonomik Topluluğu (AET), 29 Temmuz 1991’de üye ülkeler için Ortak Acil Çağrı Numarası olarak “112” yi önermiştir.Türkiye bu öneriyi ilk sisteme geçiren ülkelerden biri olarak organize bir hizmete adım atmıştır. 1994’te kurulan “112 Acil Yardım ve Kurtarma Merkezleri” sistemin yaygınlaşması açısından atılan önemli bir adımdır. Acil Sağlık Hizmetleri İstasyonları günümüzde il sağlık müdürlüklerine bağlı olarak hizmetlerini sürdürmektedirler
1993 yılında Acil Tıp alanında ilk kez Acil Yardım uzmanlık dalı oluşturulması ve uzmanlık eğitimlerinin verilmesi ile başlayan organizasyon paramedik eğitim programı ile devam etmiş ve ambulans sisteminin büyükşehirlerde kurulması ile gelişmiştir. 2000 yılında ilk yönetmelik yayınlanmış ve hiyerarşik yapılanma oluşturulmuştur. Sağlık Bakanlığı tarafından 2003’de başlatılan ve tüm sağlık hizmeti üzerinde etkisi bulunan Sağlıkta Dönüşüm Projesi HÖASH’te dönüştürülmüştür. Bu proje çerçevesinde, illerde ambulans servisi başhekimlikleri oluşturulmuş, sisteme yeni ve standartlara uygun ambulanslar temin edilmiş ve gerekli yapılanmalar başlamıştır.
2018 yılında yayımlanan Resmî ASH’nin görevleri, yetkileri ve sorumlulukları belirlenmiştir. İçerisinde HÖASH birimlerinin çalışması ve koordinasyonunu içerse de afet ve acil durumlara hazırlanma, planlama ve uygulama görevleri bulunmaktadır. Öte yandan bir acil durum ve afet esnasında ulusal ve global yardım kuruluşlarıyla koordinasyonda olma, haberleşmenin sağlanması, ilaç ve malzeme temini, insani faaliyetlerin sürdürülmesi de bu yönetmelikte yer almaktadır.
Tüm illerde 112 komuta kontrol merkezleri Acil Sağlık Otomasyon Sistem altyapısı ile donatılmış ve Sağlık Bakanlığı operasyon merkezi tarafından 24 saat kesintisiz takip edilmektedir. Dijital sistem, ekiplerin uydu üzerinden takibi ve konum tespiti, sesli verilerin saklanması, hava ambulansları ve kara ambulanslarının izlenmesi gibi işlemleri mümkün kılmaktadır.
İlk Ambulansı Kimler Kullandı?
İspanya kraliçesi Isabella 1487
de Malaga’nın kuşatmasında savaş alanında yaralı askerlere tedavi verilmesi
için tıbbi ve cerrahi malzemelerin olduğu bakım alanları oluşturdu. Sezar da
savaş alanında tıbbi nakil araçlarını ilk kullanan olarak bazı eserlerde
kayıtlıdır.
Modern anlamda organize edilmiş
ilk ambulansları kullanma pratiği, Napolyon Bonapart'ın askeri seferleri
sırasında dikkate değer bir şekilde ortaya çıktı. Napolyon'un tıbbi
hizmetlerden sorumlu subayı olan Dominique Jean Larrey, askerlerin
yaralanmalarını ve hastalıklarını tedavi etmek için taşınabilir tıbbi birimler
geliştirdi. Bu birimler, savaş alanlarında yaralı askerleri taşımak ve acil
tıbbi müdahaleler sağlamak için kullanılıyordu. Larrey'in geliştirdiği sistem,
modern acil tıp ve ambulans hizmetlerinin öncülerinden biri olarak kabul
edilir.
Larrey'in ambulansları,
döneminin standartlarına göre oldukça yenilikçi ve etkiliydi. Mobil tıbbi
birimler, yaralıları hızlı bir şekilde savaş alanlarından uzaklaştırarak tedavi
edilmelerini sağlıyordu. Bu uygulamalar, askeri alandaki başarılarıyla bilinen
Napolyon'un ordusunun verimliliğini artırmış ve savaş alanında yaralıların
hayatta kalma şanslarını önemli ölçüde artırmıştır.
Bununla birlikte, Larrey'in çalışmalarının ardından, 19. yüzyılın sonlarında ve 20. yüzyılın başlarında, ambulanslar ve acil sağlık hizmetleri sivil toplumda da yaygınlaşmış ve gelişmiştir. Bu dönemde, özellikle Avrupa ve Amerika'da, ambulans hizmetleri modern anlamda organize edilmiş ve şehirlerdeki acil tıbbi durumlara hızlı müdahale imkanı sağlayacak şekilde yapılandırılmıştır.
Hastane Öncesi Acil Sağlık Hizmetlerinde Kullanılan Ambulansların rolleri ve Çeşitleri nelerdir?
Ambulans sözcüğü Türkçe’ye İngilizce “Ambulance” sözcüğünden geçmiştir. Kelimenin kökeni Latince “ambulare” dir ve yürümek ya da hareket etmek anlamına gelmektedir ve bu eski tarihlerdeki tıbbi müdahaleler için hastaların taşınarak ya da tekerlekli sandalye benzeri bir şekilde itilerek götürülmesinden gelmektedir.
HÖASH, ambulans hizmetleri olarak değerlendirilmektedir. Erken ve etkin müdahale yapmak, hayatı korumak, oluşabilecek tehlikelere karşı tedbir almak ilk ve acil yardım görev ve sorumluluklarıdır. Ambulans personeli, toplumdaki temel ilk müdahale ekipleridir. Farklı ülkelerde ve yetki alanlarında sağlık görevlileri, acil durum tıp teknisyeni, acil durum tıbbi personeli, acil durum sevk personeli ve telefon görevlileri gibi çeşitli terimlerle bilinirler. Günümüzde acil sağlık hizmetlerinin verilmesinde ihtiyaç duyulan ekipman ve personel desteği acil sağlık araçlarıyla olay yerine en hızlı şekilde ulaşmaktadır. Ambulanslar, ulaşım şekline göre kara, hava ve deniz ambulansları olarak; kara ambulansları da kullanım amacına göre acil yardım ambulansı, hasta nakil ambulansı, yoğun bakım ambulansı ve özel donanımlı ambulanslar olarak sınıflandırılmaktadır.
Kara Ambulansı
Kara ambulansları özellikli durumlarına göre kendi içinde dörde ayrılmıştır. Bunlar acil yardım ambulansı, hasta nakil ambulansı, yoğun bakım ambulansı ve özel donanımlı ambulanslardır. Acil yardım ambulansı, her türlü acil durumda, olay yerinde ve ambulans içerisinde hasta ve yaralılara gerekli acil tıbbi müdahaleyi yapabilecek ekibe, tekniğe ve tıbbi donanıma sahip kara aracıdır. Hasta nakil ambulansı, acil tıbbimüdahale gerektirmeyen hasta veya yaralıların nakli amacıyla kullanılan, en az bir sağlık personeli bulunan, teknik ve tıbbi donanıma sahip kara aracıdır. Yoğun bakım ambulansı, hastaların nakli esnasında ileri seviyede izlenmesine ve tedavisine yönelik tasarımlanan araçtır. Özel donanımlı ambulanslar ise acil hasta veya yaralılara olay yerinde acil tıbbi yardımı sağlamak veya görev yaptığı bölgenin coğrafi özelliği ile taşıdığı hasta veya yaralıların yaşı, fiziki ve tıbbi durumlarına göre özel olarak tasarlanmış ve buna göre personel ve ekipmanla donatılmış araçlardır .
Hava Ambulansı
Hasta nakli veya acil tıbbi müdahale amaçlı kullanılmak üzere ulusal sivil havacılık yetkili biriminden çalışma ve uçuş izni almış tıbbi donanıma sahip uçak ve helikopterlerdir.
Deniz ambulansı
Hasta nakli veya acil tıbbi müdahale amaçlı kullanılmak üzere Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı’ndan çalışma izni almış tıbbi donanıma sahip deniz araçlarıdır (Resmi Gazete, 2006).
Motorize Ambulans
Ambulans (motosiklet) olarak kullanılan motosikletlerin, acil hastalara erişimi büyük ölçüde artırdığı görülmüştür. Dünyanın dört bir yanındaki trafik sıkışıklığı olan birçok büyük şehirde yapılan bir araştırma, motorlu mızrakla erişimin geleneksel ambulansla erişime göre daha kısa sürdüğünü ortaya çıkarmıştır.
Acil tıbbi hizmetlerin yaralı veya kardiyak arrest geçiren insanlara erişim süresi, hem yaralanmanın ciddiyetini hem de hayatta kalmayı etkileyen kritik bir faktördür. Trafik sorunu olan büyük şehirlerde acil durumlarda insanlara ulaşmak için geleneksel ambulansların kullanılması, erişim sürelerinin gecikmesine neden olabilir. Şu anda, tıbbi cihazlarla donatılmış motosikletler gibi esnek ve erişim sürelerini azaltabilecek araçlar mevcuttur. Oksijen doygunluğunu ölçebilen, hayati belirtileri kontrol edebilen ve temel hava yolu yönetimi ve kardiyopulmoner resüsitasyon yapabilen, aracı sürebilen ileri düzey acil tıp teknisyenleri motosiklet ambulanslarda görev yapmaktadır. Sürücü, standart bir eğitim merkezinde uygulanan bir motosiklet sürüş testini geçmelidir ve her zaman uygun güvenlik ekipmanı kullanmalıdır. Komuta merkezi ile bilgileri senkronize etmek için kulaklık tabanlı bir telsiz kullanılır, kask mikrofonu bir iletişim cihazı görevi görmektedir
Hastane Öncesi Acil Sağlık Hizmetlerinde Görev Yapan Hekimlerin görev tanımları ve sorumlulukları nelerdir?
Ambulansta görevli Hekimler, 07.12.2006 Resmî Gazetede yayınlanan Sağlık Bakanlığı Ambulanslar ve Acil Sağlık Araçları İle Ambulans Hizmetleri Yönetmeliğinde belirtilen görevleri yapmaktadır.
24.01.2005 tarih ve 872 sayılı İl Ambulans Servisi Çalışma Yönergesi Madde 7'deki görevlere ek olarak;
- Acil Çağrı Merkezine gelen vaka ihbarlarından çağrı yönlendirici personel tarafından aktarılan çağrılara danışmanlık hizmeti vermek ve talebin mahiyetine göre en uygun ve veya en yakın birimlerin görevlendirilmesini sağlamaktır.
- Hastane Öncesi Acil Tıbbi Yardım ve Bakım Akış Şemaları Yetişkin ve Çocuk Uygulama Kılavuzu'na göre AABT ve ATT'lere tıbbi danışmanlık yaparak uygun hastane bilgisini ekibe verir ve gerekiyorsa hastaneyi bilgilendirir.
- Günlük planlı görevlendirmelerin takibini yapar. Uçak ambulans ve Hava 42 organizasyonunu yapar.
- İlaç uygulamaları sonucunda Advers etki gelişmesi durumunda ilgili personeli Advers Etki Bildirim Talimatına göre bildirim yapması için yönlendirir.
- Başhekim, Başhekim Yardımcısı ve Komuta Kontrol Merkezi Nöbetçi
Sorumlu Hekimi'nin verdiği diğer görevleri yapar.
Hastane Öncesi Acil Sağlık Hizmetlerinde Görev Yapan Acil Tıp Teknisyenleri ve Paramediklerin görev tanımları ve sorumlulukları nelerdir?
Acil sağlık hizmetlerinin ilk yıllarında sağlık personeli olarak ebe
ve hemşireler görev alsalar da, 2006 yılında çıkarılan ve 2012 yılında değişiklik
yapılan Ambulanslar ve Acil Sağlık Araçları ile Ambulans Hizmetleri
Yönetmeliği ile yerlerini paramedik ve ATTlere bırakmışlardır.
Acil Tıp Teknisyeni (ATT)
Acil Tıp Teknisyenleri (ATT), kritik hasta ve yaralılara etkin ve anında
bakım sağlamak ve hastayı tıbbi bir tesise nakletmek için acil çağrılara yanıt verir.
ATT, sevk memurundan gelen çağrıyı aldıktan sonra trafik ve hava şartlarına göre
16
en hızlı rotayı kullanarak ambulansı verilen adrese veya yere götürür. ATT, acil
durum aracının çalıştırılmasıyla ilgili trafik yönetmeliklerine ve yönetmeliklerine
uyan sağlık personelleridir.
Acil Tıp Teknisyenleri
- Olağandışı durumlarda çalışır;
- Stres tepkisi ve kişisel eseliği sağlamak için yöntemler hakkında temel bir anlayışa sahiptir;
- Vücut madde izolasyonu anlayışına sahiptir;
- Temel tıbbi-hukuk ilkelerini anlar;
- Eyalet, bölgesel ve yerel düzenleyici kurumlar tarafından tanımlanan bakım kapsamındaki işlevler
- Ölen kişinin muamelesi ile ilgili düzenlemelere uyar, yetkililere haber verir ve olay yerindeki mal ve delillerin korunmasını sağlar.
Kaza veya hastalık mahalline varıldığında ATT’nin sorumlulukları;
- İlave yaralanmaları önlemek için ambulansı güvenli bir yere park eder.
- Sahanın güvenli olduğunu;
- Yaralanma mekanizması veya hastalığın doğasını;
- Toplam hasta sayısı ve gerekirse ek yardım istemeyi.
- Kolluk kuvvetlerinin yokluğunda, yol işaret fişeklerinin yerleştirilmesi, enkazın kaldırılması ve yaralıların ve yaralı hastaların bakımına yardımcı olanların korunması için trafiğin yeniden yönlendirilmesi gibi güvenli bir trafik ortamı yaratır.
- Hastalık veya yaralanmanın niteliğini ve kapsamını belirler ve gerekli acil bakım için öncelik belirler.
- Değerlendirme bulgularına dayalı olarak yetişkinlere, çocuklara ve bebeklere acil tıbbi ve veya travma bakımını sağlar.
Hastanın sıkışmadan kurtarılması gerektiğinde, ATT yaralanmanın boyutunu değerlendirir ve mahsur kalan hastaya olası tüm acil bakım ve korumayı sağlar ve hastayı güvenli bir şekilde çıkarmak için öngörülen teknikleri ve cihazları kullanır. Gerekirse, ATT ek yardım veya özel kurtarma ve veya yardımcı hizmetler için sevk memuruna telsiz gönderir. Ambulansa özel bir birim eşlik 17 etmiyorsa basit kurtarma hizmeti sağlar. Kurtarma işleminden sonra, standart acil durum prosedürlerine göre yaralıların triyajında ek bakım sağlar.
Ayrıca ATT şunlardan sorumludur:
- Sedyeyi kaldırmak,
- Ambulansa yerleştirmek ve hasta ile sedyenin emniyette olduğunu görmek
- Tıbbi tesise giderken acil tıbbi bakımı sürdürmek.
ATT, tıbbi talimat tarafından aksi belirtilmedikçe, hastanın nakledileceği
en uygun tesisi belirlemek için hastanın durumu ve yaralanmaların kapsamı ile
ilgili konumları ve acil hastane tesislerinin personelini kullanır. ATT, varışta acil
tıbbi bakım sağlamak için yaralanmaların niteliğini ve kapsamını, taşınan sayıyı
ve varış yerini doğrudan acil servise veya iletişim merkezine bildirir. ATT, tıbbi
tesise varır varmaz özel profesyonel hizmetlerin ve yardımın hemen mevcut
olduğuna dair tavsiye ve bildirim için tıbbi kontrol ile iletişim gerektirebilecek
değerlendirme bulgularını tanımlar
Paramedik/ Ambulans ve Acil Bakım Teknikeri (AABT) Paramedik/AABT:
Üniversitelerde “Sağlık Hizmetler MYO’ndaki 2 yıl eğitimi süren ambulans/acil bakım teknikerlikleri programından mezun olan kişiler” şeklinde tanımlanır.
Cambridge Dictionary özellikle acil durumlarda tıbbi iş yapmak üzere eğitilmiş ancak doktor veya hemşire olmayan kişiler olarak tanımlamıştır.
College of Paramedics genellikle acil, birincil veya acil bakımda, çeşitli sağlık bakım ortamlarında genel bir klinisyen olarak özerk olarak çalışan kişiler olduğunu bildirmiştir. Ayrıca klinik uygulama, eğitim, liderlik veya araştırma konularında uzmanlaşabilirler.
Collins Dictionary (2019) ise paramedikleri: : Eğitimi bir hemşireninkine benzer ve tıbbi işlerin yapılmasına yardımcı olan bir kişi ve İnfüzyon ve kardiyak bakım da dahil olmak üzere bir dizi hayat kurtarıcı beceri konusunda eğitilmiş bir ambulans ekibi üyesi kişiler olarak tanımlamıştır.
Dictionary.com'a göre genellikle bir polis, kurtarma veya itfaiye ekibinin bir parçası olarak, bir doktorun yokluğunda bir doktora yardımcı olmak veya ilk yardım veya diğer sağlık hizmetlerini vermek üzere eğitilmiş kişilerdir.
Lexico, Hastaneye götürülmeden önce onları stabilize etmek amacıyla ciddi şekilde hasta olan kişilere acil tıbbi bakım vermek üzere eğitilmiş kişilerdir.
Macmillan Dictionary, Bir kazanın olduğu yerde insanlara tıbbi tedavi vermek için eğitilmiş kişidir.
Merriam Webster : Bir hekime yardımcı olarak (enjeksiyon yaparak ve röntgen çekerek) sağlık alanında çalışan kişi. Hastaneye nakilden önce veya nakil sırasında çok çeşitli acil servisler (defibrilasyon ve intravenöz ilaç uygulaması gibi) sağlamak için lisanslı özel olarak eğitilmiş bir tıp teknisyendir şeklinde farklı açıklamalar mevcuttu.
Amerikada, ASH ile ilgili tek özel sertifikasyon kurulu olan Critical Care Transport Paramedik Sertifikasyon Kurulu (BCCTPC), 999 yılında Ulusal Uçuş Paramedikleri Derneği'nin (şu anda Uluslararası Uçuş ve Kritik Bakım Paramedikleri Birliği) teşvikiyle bağımsız bir kuruluş olarak kurulmuştur. BCCTPC şu anda sertifikalı uçuş sağlık görevlisi, yer sağlayıcıları için sertifikalı kritik bakım sağlık görevlisi ve sertifikalı taktik sağlık görevlisi dahil olmak üzere didaktik bir yazılı test mekanizması aracılığıyla 3 sertifika sunmaktadır. Bu sertifikalar için şu anda eğitim, deneyim veya beceri gösterimi gerekli değildir. İki yıllık ilgili klinik deneyim önerilir ve geçerli bir eyalet lisansı gereklidir. On dört eyalet, lisans, sertifikasyon, onay veya genişletilmiş kapsamlı yetkilendirme süreci yoluyla kritik bakım sağlık görevlisi uzmanlığını tanır. Yalnızca Kaliforniya, BCCTPC sertifikasyon sürecini kritik bakım paramedik olarak eyalet lisansı için temel olarak tanıyan bir yasa çıkarmıştır. Benzer şekilde, Montana Tıbbi Muayene Kurulu, kendi eyaletlerindeki tüm acil tıbbi teknisyen uygulamaları için gereksinimleri belirlemiş ve profesyonel bir lisans yayınlamıştır ve mevcut bir Montana sağlık görevlisi lisansına kritik bakım sağlık görevlisi onayı vermek için BCCTPC sertifikasyon sürecini kullanır..
Ülkemizde ise ambulans hizmetinin ilk adımları 1985 'de Ankara Numune Hastanesinde Hızır Acil Servisi kurulumuyla başlamıştır. Paramedikler ise 2014’te 112 ambulans acil servislerde görev almaya başlamıştır.
Üniversitelerde Sağlık Hizmeti Meslek Yüksek Okulları bünyelerinde yer alan ilk-acil yardım, ambulans ve acil bakım, yeni ismiyle Paramedik programları METEB’den Orta Öğretimin başarılarına göre ve bütün meslek lisesi mezununun puan durumlarına göre öğrenci alır
Paramedikler, ATT’lere kıyasla daha fazla ve geniş kapsamlı eğitim alır ve
uygulama alanı geniştir. İleri düzeydeki eğitim nedeniyle paramedikler çalıştığı
birimlerde ekip sorumluları olarak belirlenerek hekim yetkisinde bulunan tıp
uygulamasında yetkili olmuşlardır.
Türkiye'de Ambulans ve İstasyon Tipleri Nasıl Dizayn Edilmiştir?
Ambulans hizmetleri, ilkyardım ve temel yaşam desteği sağlamanın yanı sıra, hastayı hızlı bir şekilde gelişmiş yaşam destek sistemlerinin bulunduğu en yakın hastaneye taşıması ve acil sağlık hizmetleri (ASH) zincirinin en önemli unsurlarından biri haline gelmiştir. Tüm dünyada, kara ambulans istasyonları sağlık kurumlarında, itfaiye binalarında ve bölgesel merkezlere yakın diğer uygun yerlerde bulunmaktadır.
Bir ambulans sistemi için verimliliğin en önemli ölçüsü tepki süresidir. Müdahale süresi, tıbbi yardım için ilk çağrının yapıldığı andan olay yerine varış saatine kadar geçen süre olarak tanımlanmaktadır (Peleg ve Pliskin, 2004; Pons ve Markovchick, 2002). ASH performansının en doğru yansıması ilk zilden itibaren tıbbi müdahalenin başladığı zamana kadar geçen süredir. Kaza veya hastalıktan kaynaklanan ölüm veya kalıcı sakatlık olasılığı, müdahale süresi ile doğrudan ilişkili olduğundan, müdahale süresinin azaltılması esastır. Ambulans ve personel sayısı artırılarak ve mevcut istasyonların konumu iyileştirilerek müdahale süresi kısaltılabilir. Ancak ambulans istasyonlarının, ambulansların ve personel sayısının artırılması, maliyetin yüksek olması nedeniyle popüler bir seçenek değildir. Bu nedenle alternatif bir çözüm, mevcut ambulans istasyonlarının ve araçlarının kapsaması beklenen alan içinde en uygun şekilde konumlandırılmasını sağlamak olacaktır.
İstasyonların ve ambulansların kapsama alanını belirlemek için, coğrafi bilgi sistemi (CBS) dahil olmak üzere yaygın olarak kullanılan birçok gelişmiş bilgi teknolojisi vardır. Sağlık sektörü, epidemiyoloji ve sağlık olmak üzere iki farklı alana ayrılabilir. Epidemiyoloji, hastalığın oluşumunun (özellikle çevresel özelliklerle ilişkili olarak) incelenmesi, CBS'nin geleneksel analitik araçlarının sıklıkla kullanıldığı bir alandır. CBS'nin sağlık hizmetlerinde kullanımı hastane ve klinik yerleşimi, bu tesislere erişilebilirlik ve insan sağlığına katkıda bulunan diğer hizmetler gibi faktörlerle ilgilidir.
Türkiye'de ASH aktivasyonu kişinin ' 2' tuşlaması ile başlar. Çağrı, komuta merkezindeki bir görevli tarafından yanıtlanır ve arayan kişiyle kısa bir görüşme yapıldıktan sonra, ihtiyacı olan hastaya en yakın istasyondan ambulans sevk edilir. Olay yerine gelen ilk tıbbi müdahalenin ardından ambulans komuta merkezi tarafından hastaneye yönlendirilecek ve hasta o hastanenin acil servisine teslim edilir. Türkiye'de ASH ülke çapında 24 saat hizmet vermektedir. ASH herhangi bir hastaneye, itfaiye istasyonuna veya kurtarma ekibine ait değildir. Bunun yerine, ASH İl Sağlık Müdürlüğü'nün bir şubesidir ve tüm ihtiyaç sahiplerine hizmet vermektedir.
Türkiye'deki istasyonların yerlerinin belirlenmesinde en fazla 50.000 kişiye hizmet verilmesi, ulaşım olanaklarının kolaylığı, bölgede acil yardım gerektiren hastalıkların varlığı, olay sıklıkları (örneğin trafik ve endüstriyel kazalar) ve hastane imkanları sunan sağlık kuruluşlarının kalitesi, dağılımı ve mesafeleri dikkate alınarak gerekli tedbirler alınmıştır.
Ambulanslar ile ilgili yönetmelik:
(Değişik: RG-20/9/2013-28771) 5 Maddeye göre ambulanslar, ulaşıma göre hava, kara ve deniz ambulansı olarak belirlenmiştir. Kara ambulansı da kullanıma göre acil yardım, hasta nakil, yoğun bakım ve özel donanımlı ambulanslar şeklinde guruplandırılır.
İstasyonlar ile ilgili yönetmelik:
(Değişik: RG-24/3/2004- 25412) uncu Maddeye göre istasyonlar; ASH sunma ve tıbbi müdahalelerde bulunma amacı ile bu Yönetmeliğe göre 11. maddede belirtilmiş kriter dikkate alınıp yapılmış inceleme sonunda müdürlük teklifleri ve valiliklerin onayıyla kurulmuş birimdir. Ancak lüzumları durumunda il sınırı dışında da valiliğin teklifleri ve Bakanlık onayıyla istasyon açılır. İstasyon verdiği hizmetlere göre 3 tipte kurulur. Bunlar (Resmî Gazete, 2000); 1. A tipi istasyon, 2. B tipi istasyon ve 3. C tipi istasyondur.
(Değişik: RG-24/3/2004- 25412) nci madde uyarınca İstasyon yerinin belirlenmesi aşağıdaki kriterlere göre uygulanır;
a) Hizmet sunulacak nüfusun azami 50.000 kişi olması,
b) Ulaşım imkanının güçlü olması,
c) Acil yardımı gerektirecek olayın sıklığı,
d) İş kazaı ve trafik sayısı gibi benzeri olayın sıklığı,