1.
Baş ağrısı ile gelen hastaya yaklaşım
ile ilgili rehbere hakim miyim?
2.
Baş ağrısının ayırıcı tanıları
nelerdir?
Baş ağrısı bozuklukları sınıflandırması
Uluslararası Baş Ağrısı Derneği (IHS) baş
ağrılarının üç ana kategorisini tanımlamaktadır: primer baş ağrıları, sekonder
baş ağrıları ve kranyal nevraljiler. Yaşamı tehdit etmese de, birincil baş
ağrıları dayanılmaz bir ağrı yaratabilir, hastaları güçsüzleştirebilir ve sık
ataklarla hastanın yaşam kalitesini düşürebilir. Öte yandan sekonder baş
ağrıları genellikle altta yatan ciddi, bazen yaşamı tehdit eden bir hastalığın
belirtileridir.
Primer baş ağrısı nedenleri:
1. Migren
2. Gerilim tipi baş ağrısı
3. Trigeminal otonomik sefaljiler
Küme baş ağrısı
Paroksismal hemikrania
Kısa süreli tek taraflı nevraljiform baş
ağrısı
Hemikrani continuosa
4. Diğer birincil baş ağrısı bozukluklar
Birincil öksürük baş ağrısı
Egzersiz baş ağrısı
Cinsel aktiviteyle ilişkili baş ağrısı
Soğuk uyarısı baş ağrısı
Birincil bıçaklanma tipi baş ağrısı
Nummüler baş ağrısı
Hipnik baş ağrısı
Yeni günlük kalıcı baş ağrısı
Sekonder baş ağrısı nedenleri:
1. Baş ve/veya boyunda travma veya yaralanma
2. Kranial ve/veya servikal vasküler bozukluk
(nontravmatik subaraknoid hemoraji, subdural hematom, iskemi, temporal arterit,
AV malformasyonlar, karotis, vertebral arter diseksiyonu …)
3. Vasküler olmayan intrakranial bozukluklara
bağlı
4. Madde veya onun geri çekilmesi, ilaç aşırı
kullanımı
5. Enfeksiyon (menenjit, ensefalit, beyin
apsesi, fokal veya sistemik enfeksiyonlar…)
6. Homeostaz bozukluğu ( hipoksi, hiperkapni,
yüksek irtifa…)
7. Kafatası, boyun, gözler, kulaklar, burun,
sinüsle, dişler, ağız veya diğer yüz veya servikal yapılarda bozukluk
8. Psikiyatrik bozukluk
Diğer
1. Kranial sinirlerin ağrılı lezyonları ve
diğer yüz ağrıları
3.
Baş ağrısı ile ilgili tanı koydurucu
anamnez alabilmem için neleri sormam gerektiğini biliyor muyum?
-Baş ağrısında kırmızı bayrakları sorgulanması gerekir.
-Ne zamanındır oluyor?
-Başınızın neresinde ağrı oluyor?
-Ne kadar sürüyor?
-Ağrınızı tarifler misiniz? (karakteri)
-Aylık baş ağrılı gün sayısı?
-Ne kadar şiddetli?
-Gün içerisinde ağrınız olduğu zamanlar hep
aynı mı, değişiklik gösteriyor mu?
-Baş ağrısını arttıran durumlar var mı?
(mevsim, stres vb.)
-Baş ağrısını ortaya çıkaran durumlar var mı?
(uyku,açlık,susuz kalma)
-Baş ağrınız işinizi yapmanıza engel oluyor
mu?
-Merdiven çıkmak yürümek gibi hareketler baş
ağrınızın şiddetini etkiliyor mu?
-Baş ağrınızı arttıran veya azaltan
pozisyonlar var mı?
-Baş ağrınız sırasında bulantı, kusma, ışıktan
rahatsızlık, sesten rahatsızlık oluyor mu?
-Ağrı öncesinde veya ağrı sırasında görmenizde
veya bedeninizde değişiklikler, konuşurken sorunlar oluyor mu? (göz önünde
renkli ışıklar, görme alanının yarısının görememe, bir vücut yarısında uyuşma, karıncalanma,
kelime bulma güçlüğü vb.)
-Başka hastalığınız var mı?
-Gebelik durumu sorgulanır.
-Ailede migren öyküsü var mı?
-Kullandığınız ilaçlar neler?
-Baş ağrınız nedenli herhangi bir ilaç
kullanıyor musunuz?
-Alışkanlıklarınız var mı?
-Hayatının en şiddetli ağrısı mı?
4.
Beynin ağrı üretici
bölümleri(dokuları) nelerdir?
1. Meninksler: Beyni ve omuriliği saran zarlardır. Dura mater, pia mater ve araknoid mater olmak üzere üç katmandan oluşur. Meninkslerin iltihaplanması veya tahrişi baş ağrısına neden olabilir.
2. Sinirler: Trigeminal sinir gibi bazı sinirlerin tahrişi veya hasarı baş ağrısına neden olabilir. Trigeminal nevralji, bu tür bir sinir hasarından kaynaklanan bir baş ağrısı türüdür.
3. Beyin sapı: Beynin beynin omuriliğe bağlandığı bölgedir. Beyin sapındaki bir tümör veya kan damarı anormalliği baş ağrısına neden olabilir.
4. Hipofiz bezi: Beynin tabanında bulunan bir bezdir. Hipofiz bezinin bir tümörü baş ağrısına neden olabilir.
5. Beyin dokusu: Beyin dokusunun kendisinde ağrı reseptörleri bulunmamaktadır. Ancak, beyin dokusunun basınç altında kalması veya hasar görmesi baş ağrısına neden olabilir. Tümörler, anevrizmalar ve kafa travmaları bu tür baş ağrılarına neden olabilir.
6. Kaslar: Boyun ve kafa kaslarının gerginliği veya spazmı baş ağrısına neden olabilir. Gerilim tipi baş ağrısı bu tür kas gerginliğiyle ilişkilidir.
7. Kan damarları: Beyindeki kan damarlarının genişlemesi veya daralması, baş ağrısına neden olabilir. Migren, küme tipi baş ağrısı ve subaraknoid hemoraji gibi bazı baş ağrısı türleri kan damarlarıyla ilişkilidir.
8. Diğer dokular: Gözler, kulaklar, burun ve sinüsler gibi beyin çevresindeki dokuların da tahrişi veya hasarı baş ağrısına neden olabilir.
5.
Bir baş ağrısının yüksek riskli
olduğunu gösteren kriterler nelerdir?
Yüksek riskli baş ağrısı özellikleri: İkincil bir baş ağrısı kaynağının tehlike işaretlerini veya diğer özelliklerini taşıyan hastalar, hızlı değerlendirme ve görüntüleme gerektirir. Bu, ani başlangıçlı şiddetli baş ağrısı (örn. gök gürültüsü baş ağrısı), menenjit veya ensefalit şüphesi olan, servikal arter diseksiyonunu düşündüren Horner sendromuyla birlikte boyun ağrısı olan, kafa içi basıncın (ICP) arttığını düşündüren fokal nörolojik defisit veya papilödemi olan hastaları içerir veya Orbital veya periorbital semptomları olan. (Yukarıdaki 'Tehlike işaretleri' ve yukarıdaki 'Acil durum değerlendirmesi ihtiyacı' ve yukarıdaki 'Genel klinik senaryolar' bölümlerine bakın.) (İlgili Yol(lar): Baş ağrısı: Acil serviste yetişkinlerin ilk değerlendirmesi.)
Anımsatıcı SNNOOP10, akut veya subakut baş ağrısına neden olabilecek ciddi altta yatan bozuklukların varlığına ilişkin tehlike işaretlerini ("kırmızı bayraklar") hatırlatmaktadır:
•Ateş dahil sistemik semptomlar
•Neoplazm geçmişi
•Nörolojik eksiklik (bilinç azalması dahil)
•Başlangıç ani başlangıçtır
•İleri yaş (50 yaşından sonra başlar)
•Desen değişikliği veya yeni baş ağrısının
yakın zamanda ortaya çıkması
•Pozisyonel baş ağrısı
•Hapşırma, öksürme veya egzersizle ortaya
çıkar
•Papil ödem
•Progresif baş ağrısı ve atipik sunumlar
•Hamilelik veya lohusalık
•Otonom özelliklere sahip ağrılı göz
•Travma sonrası baş ağrısı başlangıcı
•Bağışıklık sisteminin patolojisi veya
bağışıklık baskılayıcı tedavilerin kullanımı
•Ağrı kesici ilaçların aşırı kullanımı
(analjezikler, ergotlar, triptanlar dahil)
6.
Baş ağrısının primer nedenleri
nelerdir?
1-Migren
2-Gerilim tipi baş ağrısı
3-Trigeminal otonomik sefaljiler
----Küme baş ağrısu
----Paroksismal hemikrania
----Kısa süreli tek taraflı nevraljiform baş
ağrısı
----Hemikrani continuosa
4-Diğer birincil baş ağrısı bozuklukları
----Birincil öksürük baş ağrısı
----Egzersiz baş ağrısı
----Cinsel aktiviteyle ilişkili baş ağrısı
----Soğuk uyarısı baş ağrısı
----Birincil bıçaklanma tipi baş ağrısı
----Nummüler baş ağrısı
----Hipnik baş ağrısı
----Yeni günlük kalıcı baş ağrısı
7.
Baş ağrısının yaşa göre ayırıcı
tanılarında neler düşünürüz?
Çocukluk çağı
Baş ağrıları çocuklarda ve ergenlerde yaygındır. 50 toplum temelli çalışmanın sistematik bir incelemesinde, çocukların yaklaşık yüzde 60'ı belirli aralıklarla (bir aydan "ömür boyu" kadar) baş ağrısı yaşadıklarını bildirmiştir. 18 yaşına gelindiğinde ergenlerin yüzde 90'ından fazlası baş ağrısı yaşadığını bildirmektedir
Tekrarlayan şiddetli baş ağrıları da çocuklarda sık görülür.
Amerika Birleşik Devletleri'nde, 4 ila 18 yaş arası çocukların yaklaşık yüzde
20'si, son 12 ay içinde belirgin tekrarlayan baş ağrıları (migren dahil)
yaşadıklarını bildirmektedir. Tekrarlayan baş ağrılarının prevalansı yaşla
birlikte 4 ila 6 yaş arasındaki çocuklarda yüzde 4,5'ten 16 ila 18 yaş
arasındaki çocuklarda yüzde 27,4'e çıkmaktadır. Nüfusa dayalı bir çalışmada,
ortaokul öğrencilerinin (12 ila 14 yaş arası) yüzde 1,5'inde "kronik
günlük baş ağrısı" (çoğunluğu kronik migren ve kronik gerilim tipi baş
ağrıları oluşturan ayda 15 baş ağrısı günü ve en çok kronik migren) vardı).
Diğer kronik günlük baş ağrıları arasında yeni günlük inatçı baş ağrıları ve
kronik travma sonrası baş ağrıları yer alır 12 yaşından önce baş ağrısı
prevalansı kadın ve erkeklerde benzerdir (yaklaşık yüzde 10). 12 yaşından sonra
kadınlarda görülme sıklığı daha yüksektir (yüzde 20'ye karşılık yaklaşık yüzde
28 ila 36). Yetişkinlerde migrende kadın/erkek oranı yaklaşık 3:1'dir. Baş
ağrıları, ailesinde birinci veya ikinci derece akrabalarda baş ağrısı öyküsü
olan çocuklarda daha sık görülür.
Çocuklarda baş ağrısının yaşamı tehdit eden ve sık görülen nedenleri
Enfeksiyon |
Bakteriyel
menenjit* |
Viral
ensefalit* |
Orbital
veya serebral apse* |
Viral
menenjit dahil viral enfeksiyon |
Lyme
menenjiti |
Streptokokal
farenjit |
Orta
kulak iltihabı |
Sinüzit
|
Diş
enfeksiyonu |
Artan
kafa içi basıncı |
Tümör |
Hidrosefali |
Kafa
içi kanama |
İdiyopatik
intrakranyal hipertansiyon |
Diğer
durumlar |
Karbonmonoksit
zehirlenmesi |
Hipertansif
ensefalopati |
Temporomandibular
eklem disfonksiyonu |
Baş
zonklaması |
Birincil
baş ağrısı |
Migren |
Gerilim
tipi baş ağrısı |
Kronik
günlük baş ağrısı |
YETİŞKİN:
Elli yaşın üzerinde yeni ya da giderek kötüleşen bir baş ağrısı tarifleyen hastalar yüksek risk grubundadır. Migren, küme ve gerilim tipi baş ağrılarının insidansı yaş ilerledikçe azalır, bu durum yaşlı hastalarda malign patolojilerin görülme olasılığını artırır.Altmışbeş yaş üzeri hastaların %15 İ nörogörüntülemede tehlikeli sekonder baş ağrısı nedenlerine ve 50 yaş üzerindekiler de bunun dört katı oranında patolojik bulgulara sahiptir.
8.
Baş ağrısının başlangıç şekline göre
ayırıcı tanıda neler düşünürüz?
Ensefalit: Orta ya da çok şiddetli ağrı, kademeli artış
Menenjit:
Baş ağrısı ani başlangıçlıdır ve genelde ateş, meninjismus belirtileri ve
fotofobi eşlik eder.
Kronik subdural kanama:
Kademeli artış, geçmişinde travma hikayesi olan hastanın baş ağrısı varsa
subdural hemoraji düşünülmelidir.
SAK: Ani
başlangıçlı, şiddetli ve ‘hayatımın en kötü baş ağrısı
Reversbl cerebrovasküler vazokonstriksiyon
sendromu: Ani, başlangıçta çok şiddetli
Kitle içi kanama: Ani başlangıçlı
Avm: Ani başlangıçlı
Kibas:
Kademeli artış
Intra kranial tümör:
Kademeli artış
İlaç aşırı kullanımı:
Kademeli artış
Beyin tümörü:
Ağrı uni/bilateral, ara ara veya devamlı olabilir. Sabahları şiddetlenme,
bulantı, kusma gibi tm bulguları vardır.
Trigeminal nevralji:
“Şiddetli”, 1-2 sn’lik ağrı “Şimşek çakması”, trigeminal sinir trasesinde, ataklar
arası ağrısız
Ağrı atakları saniyeler-dakikalar sürenler:
-Paroksismal hemikraniya (2-30 dk)
-Primer saplanma başağrısı (1-3 sn)
-Kısa süreli tek taraflı otonom belirtili nevraljiye
benzer baş ağrısı (5-240 sn)
-Kraniyal nevraljiler (trigeminal nevralji) (1
sn’den kısa-2dk)
-Primer öksürük baş ağrısı (1 sn-30 dk)
9.
Baş ağrısının şiddetine göre ayırıcı
tanıda neler düşünürüz?
Hafif Baş Ağrısı (1-3/10)
Gerilim tipi baş ağrısı
Migren öncesi veya sonrası baş ağrısı
Sinüs baş ağrısı
İlaç aşırı kullanımı baş ağrısı
Orta Derecede Baş Ağrısı (4-7/10)
Migren
Küme tipi baş ağrısı
Gerilim tipi baş ağrısı
Sinüs baş ağrısı
İlaç aşırı kullanımı baş ağrısı
Şiddetli Baş Ağrısı (8-10/10)
Subaraknoid hemoraji
Menenjit
Ensefalit
İntrakranial hipotansiyon
İlaç aşırı kullanımı baş ağrısı
Glakom
Trigeminal nevralji
10.
Baş ağrısının karakterine göre ayırıcı
tanıda neler düşünürüz?
• Akut, şiddetli, kısa sürede yerleşmiş, kişinin yaşamındaki en şiddetli ağrı olarak tanımlanan, ayrıca fiziksel aktivite ile ilişki tanımlanan baş ağrılarında:
subaraknoid kanama, anevrizma, AVM,
kitle içine kanama
• Baş-boyun travması ile ilişkili baş ağrılarında:
kafa içi hematomlar ve boyun
damarlarında disseksiyon
• Sıklık ve şiddeti giderek artan baş ağrısında:
intrakraniyal basınç artışı,
intrakraniyal tümör, kronik subdural hematom veya ilaç aşırı kullanımı
başağrısı
• Öksürme-ıkınma gibi durumlarla ilişkili baş ağrısı:
kafa içi basınç artışı ve
kraniyo-vertebral birleşme anomalileri
• Yatar pozisyonda artan baş ağrısı:
kafa içi basınç artışı
• Ayağa kalkınca / doğrulmakla gelişen-artan
baş ağrısı:
kafa içi basınç düşüklüğü
• 50 yaş sonrası temporal bölgede ağrı ile
birlikte temporal arter hassasiyeti;
sistemik belirtilerin varlığı ve
sedimantasyon yüksekliği: temporal arterit
• İmmün sistemi etkileyen hastalığı olan kişilerde ortaya çıkan yeni
başağrıları:
menenjit, intrakraniyal veya sistemik enfeksiyonlar, beyin absesi veya kafa içi
yer kaplayıcı kitle
Bölge & Ağrının karakteri
•
Migren: Sıklıkla unilateral (frontal veya oksipital) & bir tarafta
başlayıp aksi yöne geçebilir. Bazen tüm başı kapsayabilir
• KBA:
Unilateral (göz çevresi ve arkası)
• Trigeminal
nevralji: Trigeminal sinirin bir veya daha fazla dalının inervasyon alanı ile
sınırlıdır
Ağrının Biçimi
•
Migren: Pulsatil (Zonklayıcı)
• KBA:
Şiddetli, sabit, bıktırıcı
• GTBA:
Düşük-orta şiddette, sabit, baskı (basınç) ve gerilim hissi
•
Trigeminal nevralji: Kısa, keskin, elektrik şoku veya bıçak saplanması
benzeri
•
(SUNCT*): Çok şiddetli, keskin, saplanma tipinde, göz ve temporal
bölgede
11.
Baş ağrısının yerine göre ayırıcı
tanıda neler düşünürüz?
Baş ağrısının bazı ikincil ve diğer birincil
nedenleri NDPH'yi taklit edebilir.
İkincil baş ağrısı bozuklukları —
Diferansiyeldeki yaygın ikincil baş ağrısı sendromları aşağıdakileri içerir.
●Spinal beyin omurilik sıvısı (BOS)
sızıntısına bağlı spontan intrakraniyal hipotansiyon
●İdiyopatik intrakraniyal hipertansiyon (İİH)
●Dev hücreli (temporal) arterit (GCA)
Serebral venöz sinüs trombozu — Baş ağrısına
ek olarak, serebral venöz sinüs trombozu olan hastalarda ensefalopati,
nöbetler, fokal zayıflık veya uyuşukluk, kraniyal sinir felçleri veya papilödem
gibi nörolojik belirti veya semptomlar da olabilir. Bununla birlikte, trombüs
varlığında bile diğer nörolojik özellikler olmayabilir ve izole persistan baş
ağrısı tek semptom olabilir. Bu ortamda, serebral venöz sinüs trombozu IIH veya
NDPH olarak yanlış teşhis edilebilir .Beyin MRG, venöz enfarktüsler,
intraserebral veya subaraknoid kanamalı veya kanamasız fokal serebral ödem ve
trombüs kanıtı (örneğin, boş delta işareti) gibi serebral venöz trombozu
düşündüren anormal özellikler gösterebilir.
Serebral venöz tromboz tipik olarak beyin MRG'si ile trombüs ve tıkalı dural sinüs veya veni gösteren manyetik rezonans venografi (MRV) ile tanımlanır.
Spontan intrakraniyal hipotansiyon — Spontan intrakraniyal hipotansiyon, bir spinal BOS sızıntısı baş ağrısına ve beyin sarkması ve ankraj durasındaki çekişten kaynaklanan diğer nörolojik semptomlara yol açtığında ortaya çıkar. Spontan intrakraniyal hipotansiyonu olan hastalar tipik olarak kronik, sıklıkla postüral baş ağrıları bildirirler (yani, yatarken çözülür veya önemli ölçüde hafifletilir, ancak dik dururken tekrarlar). Bununla birlikte, bazı hastalar izole baş ağrısı ile başvurabilir ve uzun süredir devam eden spontan intrakraniyal hipotansiyonu olanlar, baş ağrılarına karşı postüral kaliteden yoksun olabilir. Valsalva manevraları (örneğin öksürme, hapşırma) ile baş ağrısı alevlenmesi nadir değildir. Spontan intrakraniyal hipotansiyonda bulantı, baş dönmesi, işitsel susturma, kulak çınlaması ve yürüme bozukluğu gibi diğer nörolojik semptomlar ortaya çıkabilir.
Bir raporda NDPH kriterlerini karşılayan bazı hastalarda daha sonra BOS kaçağı olduğu tespit edilmiştir . Kapsamlı bir değerlendirmenin negatif olduğu başka bir belirgin NDPH vakasında, sonunda spinal BOS-venöz fistül sekonder bir BOS sızıntısı tespit edildi. Bu vakalarda BOS sızıntılarının tedavisi, baş ağrısının tamamen çözülmesine yol açtı.
Spontan intrakraniyal hipotansiyon tanısı multimodal nörogörüntüleme ile konulabilir. Beyin MRG'sinde yaygın pakimeningeal gadolinyum kalınlaşması ve beynin kraniyal tonoz içinde artması ve/veya inmesi görülebilir. Spinal MRG ve/veya miyelografide epidural sıvı toplanmaları, dural kese çökmesi veya dural yırtık görülebilir. Lomber ponksiyonda BOS basıncının açılması düşük olabilir (≤60 mmH2O) veya normal.
İdiyopatik intrakraniyal hipertansiyon — NDPH
ve IIH'li hastaların her ikisi de kalıcı bir baş ağrısı ile başvurur. Spesifik
baş ağrısı özellikleri IIH'yi ayırt etmeye yardımcı olabilir. IIH tipik olarak
uyandıktan sonra gün geçtikçe şiddeti azalan baş ağrısı ile kendini gösterir.
Genellikle yaslanma ile daha kötüdür. Ek olarak, görsel karartmalar ve pulsatil
kulak çınlaması bildirilebilir. Muayenede papilödem görülebilir.
İİH tanısı, özellikle çoğu vakayı oluşturan obezitesi olan doğurganlık çağındaki kadınlarda düşünülmelidir.
IIH tanısı, yüksek BOS basıncını gösteren lomber ponksiyon ve yüksek intrakraniyal basıncın diğer nedenlerini dışlayan bir nörogörüntüleme çalışması ile konur. Kontrastlı ve kontrastsız beyin MRG ve kontrast sonrası MRV tercih edilen görüntüleme çalışmalarıdır. Lomber ponksiyon, yüksek kafa içi basınç kaynağı açıkça tanımlanmadıkça MRG'yi takip etmelidir. 250 mmH'den büyük bir açma basıncı2Hasta bacaklarını uzatmış şekilde yan yatarken alınan O, kafa içi basıncının yükseldiğini doğrular. 200 ile 250 mmH arasındaki basınçlar2O belirsiz olarak kabul edilir.
Dev hücreli arterit — GCA'lı hastalar, genellikle ateş, kas ağrısı, çene topallama ve görme bozuklukları gibi yapısal ve diğer özelliklerle ilişkili subakut veya akut başlangıçlı baş ağrısı ile başvurabilir. Laboratuvar testleri ayrıca yüksek eritrosit sedimantasyon hızı ve / veya serum C-reaktif protein (CRP) ve anemi gösterebilir. GCA genellikle 50 yaşın üzerindeki hastalarda görülür. Temporal arter biyopsisi tanıyı doğrulamada altın standarttır.
Daha az yaygın ikincil nedenler — Akut olarak ortaya çıkan ve en az üç ay devam eden diğer birçok ikincil baş ağrısı bozukluğu da NDPH'yi taklit edebilir. Tipik olarak ek klinik özellikler, muayenedeki anormallikler ve/veya tanı testlerinin sonuçları ile ayırt edilirler . NDPH'yi taklit edebilen sekonder baş ağrıları vaka raporları şunları içerir.
●Arteriovenöz malformasyon
●Beyin tümörü
●Kronik menenjit
●Kronik subdural hematom
●Karotis veya vertebral arter diseksiyonu
●Dural arteriovenöz fistül
●Leptomeningeal metastaz
●Menenjit sonrası baş ağrısı
●Travma sonrası baş ağrısı
●Sfenoid sinüzit
●Subaraknoid kanama
●Fındıkkıran sendromu
Birincil baş ağrısı bozuklukları — Diğer
birincil baş ağrısı bozuklukları NDPH'yi taklit edebilir. Bununla birlikte,
NDPH'nin klinik özellikleri kronik migren veya kronik gerilim tipi baş ağrısına
benzer olsa da, NDPH, tipik olarak daha önce baş ağrısı öyküsü olmayan
kişilerde, baş ağrısının günlük ve başlangıç anından itibaren aralıksız olması
bakımından benzersizdir. NDPH tanısı için böyle bir başlangıcın net bir şekilde
hatırlanması gereklidir .
Baş ağrıları kesinlikle tek taraflıysa, hemikrania kontinua NDPH'den daha olası bir tanı olabilir. Bu ortamda bir indometasin denemesi hem tanısal hem de terapötik olabilir.
Aşırı ilaç kullanımı baş ağrısı — Günlük baş ağrıları ve akut baş ağrısı tedavisi için sık ilaç kullanımı kombinasyonu tanısal belirsizlik yaratabilir, çünkü devam eden baş ağrıları baş ağrısı durumuna, aşırı ilaç baş ağrısına veya her ikisine birden bağlı olabilir. Baş ağrısı başlangıcı ile başlangıçtan hemen sonra günlük baş ağrısı gelişimi arasındaki zamansal ilişki NDPH'yi daha fazla düşündürürken, opioidler, triptanlar veya kombinasyon analjezikler gibi ilaçların sık kullanımından sonra günlük baş ağrılarına ilerleyen aralıklı baş ağrısı atakları, aşırı ilaç kullanımı baş ağrılarını daha fazla düşündürmektedir.
Bununla birlikte, NDPH ve aşırı ilaç kullanımı baş ağrısı eşlik edebilir. NDPH'li hastalar klinikte görüldüklerinde analjezikleri aşırı kullanıyor olabilirler. NDPH'li 245 çocuktan oluşan bir seride, yaklaşık üçte birine aşırı ilaç kullanımı baş ağrısı teşhisi konmuştur.
12. Hangi tür baş ağrısına hangi tür semptomlar eşlik eder?
Baş ağrısı öksürme ve gerilme ile oluyorsa:
KİBAS
Görsel semptom bulantı kusma eşlik ediyorsa:
Migren
Ciltte kaşıntı varsa: Zona
Temporal sinir trasesesinde uyuşma, hassasiyet
varsa: Temporal arterit
Ateş, bilinç bulanıklığı varsa: Menenjit
13. Hangi baş ağrılarına papil ödem eşik eder?
PAPİL ÖDEM NEDİR?
Beynin etrafındaki gibi optik sinirlerin de
etrafında beyin omurilik sıvısı (BOS) bulunmaktadır. BOS basıncının artması
optik sinirlerin gözle birleştiği bölgede ödeme neden olur. Buna papilödem adı
verilmektedir.
Birçok hastada kafa içi basınç artışı durumuna
papilödem teşhisiyle tanı konulmaktadır.
HANGİ BAŞ AĞRISINA PAPİL ÖDEM EŞLİK EDER?
Eğer baş ağrısına neden olan patoloji kibasa neden olmuşsa papil ödem eşlik edebilir.
KİBAS NEDENLERİ
HİDROSEFALİ
HİPERTANSİYON
ANEVRİZMALAR
SUBARAKNOİD KANAMALAR
KAFA TARAVMALARI
BEYİNDE YER KAPLAYAN KİTLE
KİBAS KLİNİK PREZENTASYONU
Baş ağrısı
Bulanık görme
Uykuya meyil
Bulantı kusma
Davranış değişiklikleri
Türkiye klinkleri kibas fizyopatoloji Web
site.
Şubat22, 2006,
https://www.turkiyeklinikleri.com/article/tr-kibas-fizyopatoloji-monitorizasyon-ve-tedavisi-45773.html
14.
Migren tipi baş ağrısının tanısını
nasıl koyarız?
Migren tanısı klinik bir görevdir ve uyumlu bir öykü, fizik
muayene ve aşağıda listelenen tanı kriterlerinin yerine getirilmesine dayanır.
Migrene özgü tanısal testler yoktur.
Migren ve gerilim tipi baş ağrısının özellikleri örtüşürken,
migrenin en belirleyici klinik özellikleri bulantı, fotofobi, fonofobi ve
fiziksel aktivite ile alevlenmedir. Gıda tetikleyicileri de migrende gerilim
tipi baş ağrısından daha yaygındır.
Tanı kriterleri — Baş
Ağrısı Bozukluklarının Uluslararası Sınıflandırması, 3. baskı (ICHD-3)
migren için tanı kriterlerini belirtir.
Aurasız migren için ICHD-3
kriterleri aşağıdaki gibidir:
●(A) B'den D'ye kadar
kriterleri karşılayan en az beş saldırı
●(B) 4 ila 72 saat
süren baş ağrısı atakları (tedavi edilmeyen veya başarısız tedavi edilen)
●(C) Baş ağrısı
aşağıdaki özelliklerden en az ikisine sahiptir:
•Tek taraflı konum
•Titreşimli kalite
•Orta veya şiddetli
ağrı şiddeti
•Rutin fiziksel
aktivitenin (örneğin yürüme veya merdiven çıkma) ağırlaşması veya bunlardan
kaçınmaya neden olması
●(D) Baş ağrısı
sırasında aşağıdakilerden en az birinin olması:
•Bulantı, kusma veya
her ikisi
•Fotofobi ve fonofobi
●(E) Başka bir ICHD-3
tanısıyla daha iyi açıklanamıyor
Auralı migren için ICHD-3
kriterleri aşağıdaki gibidir:
●(A) B ve C kriterlerini
karşılayan en az iki saldırı
●(B) Aşağıdaki
tamamen geri dönüşümlü aura semptomlarından bir veya daha fazlası:
•Görsel
•Duyusal
•Konuşma ve/veya dil
•Motor
•Beyin sapı
•retina
●(C) Aşağıdaki altı
özellikten en az üçü:
•En az bir aura
semptomu 5 dakika veya daha uzun bir sürede kademeli olarak yayılıyor
•İki veya daha fazla
semptomun art arda ortaya çıkması
•Her bir aura
semptomu 5 ila 60 dakika sürer
•En az bir aura
semptomu tek taraflı
•En az bir aura
semptomu pozitif
•Auraya baş ağrısı
eşlik eder veya bunu 60 dakika içinde takip eder
●(D) Başka bir ICHD-3
tanısıyla daha iyi açıklanamıyor
Tipik auralı migren için ICHD-3
kriterleri, görsel, duyusal ve/veya konuşma/dil semptomlarından oluşan,
ancak motor, beyin sapı veya retinal semptomların bulunmadığı auralı ve auralı
migren kriterlerini karşılayan atakları gerektirir. Aura motor zayıflığı
içerdiğinde, bozukluğa hemiplejik migren tanısı konur. Aura semptomları beyin
sapından kaynaklandığında, bozukluğa beyin sapı auralı migren tanısı konulur.
Aura, belgelenmiş monoküler görsel fenomeni içerdiğinde (klinik görme alanı
muayenesi veya hastanın monoküler alan kusurunu çizmesi ile belgelenmiştir),
bozukluğa retinal migren tanısı konur.
Tanı testleri : Migren
hastalarının çoğunda nörogörüntüleme gerekli değildir. Amerikan Nöroloji
Akademisi tarafından yayınlanan kanıta dayalı kılavuzlar, akut olmayan baş
ağrısı olan aşağıdaki hastalarda nörogörüntülemenin düşünülmesini önermektedir:
●Nörolojik muayenede
açıklanamayan anormal bulgusu olan hastalar
●Atipik baş ağrısı
özellikleri olan veya migren veya diğer birincil baş ağrısı bozukluklarının
katı tanımını karşılamayan baş ağrıları olan (veya bağışıklık yetersizliği gibi
bazı ek risk faktörlerine sahip olan) hastalar
Ani, şiddetli baş ağrısı olan hastaların da subaraknoid kanama
şüphesi nedeniyle nörogörüntüleme yapması gerekir.
Aşağıdaki klinik durumlar nörogörüntülemeyi:
●"İlk veya en
kötü" baş ağrısı
●Baş ağrılarının
şekli, sıklığı veya şiddetinde yakın zamanda meydana gelen önemli değişiklik
●Yeni veya açıklanamayan
nörolojik semptomlar veya bulgular
●Baş ağrısı her zaman
aynı tarafta
●Tedaviye yanıt
vermeyen baş ağrıları
●50 yaşından sonra
yeni başlayan baş ağrıları
●Kanser veya HIV
enfeksiyonu olan hastalarda yeni başlayan baş ağrıları
●Ateş, ense sertliği,
papilödem, bilişsel bozukluk veya kişilik değişikliği gibi ilişkili semptom ve
bulgular
Nörogörüntülemenin gerekli görüldüğü durumlarda birçok hastada
kafa bilgisayarlı tomografisi (BT) taraması (kontrastsız ve kontrastlı)
yeterlidir. Posterior fossa lezyonlarından veya beyin omurilik sıvısı (BOS)
sızıntısından şüphelenildiğinde manyetik rezonans görüntüleme (MRI) endikedir.
Ayırıcı tanıda sırasıyla arteriyel veya venöz lezyonlar düşünüldüğünde manyetik
rezonans anjiyografi (MRA) ve manyetik rezonans venografi (MRV) endikedir.
Migren şüphesi olan hastalarda tipik olarak başka tanısal
testlere gerek yoktur.
UpToDate. (n.d.-e). UpToDate. https://www.uptodate.com/contents/pathophysiology-clinical-manifestations-and-diagnosis-of-migraine-in-adults?search=migren%20tipi%20ba%C5%9F%20a%C4%9Fr%C4%B1s%C4%B1&source=search_result&selectedTitle=2~150&usage_type=default&display_rank=2#H203275744
15. Gerilim tipi baş ağrısının tanısını nasıl koyarız?
GTH tanısı, semptomların GTH'nin tipik özellikleri ile
uyumlu olması, tanı kriterlerinin karşılanması ve genel ve nörolojik muayenenin
normal olması (perikraniyal miyofasiyal dokularda hassasiyet artışı ve tetik
noktaların varlığı dışında) konur.
TTH'ye özgü tanısal testler yoktur; Alternatif varlıkları
belirlemek veya hariç tutmak için atipik sunumları olan hastalar için testler
yapılır.
TTH semptomlarının sekonder baş ağrılarıyla kapsamlı bir
şekilde örtüşmesi nedeniyle (örneğin, aşırı ilaç kullanımı veya yapısal beyin
lezyonları), klinisyenlerin, hastalar varsayılan TTH ile klinik bakıma
başvurduklarında ikincil bir baş ağrısı bozukluğu olasılığını düşünmelerini
öneriyoruz. TTH özellikleri genellikle hafif ve seyrek olup, klinik uygulamada
değerlendirme için başvuran hastalar arasında yaygın bir semptom nedeni olması
pek olası değildir.
Tanı kriterleri — Baş
Ağrısı Bozukluklarının Uluslararası Sınıflandırması, 3. baskı (ICHD-3),
epizodik TTH ve kronik TTH için tanı kriterlerini belirtir [ 1 ].
●Epizodik TTH
– Epizodik TTH için ICHD-3
kriterleri, her biri 30 dakika ila yedi gün süren ve aşağıdaki koşulları
karşılayan en az 10 baş ağrısı atağı gerektirir:
•Aşağıdakilerden
en az ikisi:
-İkili
konum
-Presleme
veya sıkma (titreşimsiz) kalitesi
-Hafif
veya orta şiddette
-Yürüme
veya merdiven çıkma gibi rutin fiziksel aktivitelerle şiddetlenmez
•Aşağıdakilerin
her ikisi de:
-Bulantı
veya kusma yok
-Birden
fazla fotofobi veya fonofobi yok
Baş ağrısı atakları ayda ortalama 1 günden az (yılda
<12 gün) meydana geliyorsa, seyrek epizodik TTH alt formu tanısı konur. Baş
ağrısı atakları ayda ortalama 1 ila 14 gün (yılda ≥12 ve <180 gün) meydana
geliyorsa, sık epizodik TTH alt formu tanısı konur.
●Kronik TTH – Kronik TTH için ICHD-3
kriterleri, saatlerce veya günlerce süren veya aralıksız olan, üç aydan fazla
bir süre boyunca ayda ortalama ≥15 gün meydana gelen (yılda ≥180 gün) ve
aşağıdaki koşulları karşılayan baş ağrılarını gerektirir:
•Aşağıdakilerden
en az ikisi:
-İkili
konum
-Presleme
veya sıkma (titreşimsiz) kalitesi
-Hafif
veya orta şiddette
-Yürüme
veya merdiven çıkma gibi rutin fiziksel aktivitelerle şiddetlenmez
•Aşağıdakilerin
her ikisi de:
-Fotofobi,
fonofobi veya hafif mide bulantısından birden fazlası yok
-Orta
veya şiddetli bulantı ve kusma yok
TTH'nin alt tiplerinin her biri ayrıca perikraniyal kas
hassasiyeti ile veya perikraniyal kas hassasiyeti olmadan ortaya çıkan şekilde
sınıflandırılır.
Baş ağrısı özellikleri TTH için ICHD-3 kriterlerinden
biri hariç tümünü karşıladığında hastalara olası TTH tanısı konabilir.
ICHD-3 kriterleri, semptomları birden fazla kriter setini
karşılayan hastalar için bir tanısal hiyerarşi sağlar. Bir hastada hem TTH hem
de migren kriterlerini karşılayan baş ağrıları varsa, tanı olarak migren
TTH'nin yerini alır. Hem TTH hem de olası migren kriterlerini karşılayan
hastaların epizodik TTH'si olduğu kabul edilir. Hem kronik TTH hem de ilaç
aşırı kullanımı baş ağrısı (MOH) kriterlerini karşılayan hastaların her iki
duruma da sahip olduğu kabul edilir; MOH'un başarılı tedavisini takiben tanı
yeniden değerlendirilmelidir çünkü birçok hasta yalnızca epizodik TTH'li olarak
yeniden sınıflandırılabilir.
Diğer birincil baş
ağrılarını ayırt etmek - ICHD-3 kriterleri TTH, migren
ve küme baş ağrısını ayırt etmek için tasarlanmıştır. TTH'nin tanı kriterleri,
diğer birincil baş ağrısı bozukluklarını karakterize eden kriterlerden farklı
olarak görülebilir. Bu ayrımlar TTH'nin ne olmadığına göre
özetlenebilir: Lokalize, zonklayıcı, başlangıçta şiddetli, aktiviteyle
şiddetlenen, auranın eşlik ettiği veya kraniyal otonomik semptomlarla ilişkili.
TTH'li bazı hastalar, diğer baş ağrısı sendromlarıyla
kısmen örtüşen semptomlar bildirebilir, ancak bu özellikler, TTH nedeniyle
genellikle önemsizdir. TTH'de tek başına fotofobi veya fonofobi (ancak her
ikisi birden değil) varlığı ortaya çıkabilir. Ayrıca fotofobi veya fonofobi
olmadığı sürece kronik TTH'ye hafif bulantı da eşlik edebilir. Ancak TTH'de
görsel, dilsel, duyusal, motor veya koordinasyon auraları yoktur. Benzer
şekilde, tipik olarak migren baş ağrısıyla ilişkilendirilen bulantı, kusma veya
ışığa ve gürültüye duyarlılık gibi diğer özellikler, epizodik TTH'nin
karakteristik özellikleri değildir. Kranial otonomik özelliklerle ilişkili
TTH'nin oranı şu anda bilinmemektedir, ancak bunlar yazarın deneyiminde nadir
görülen eşlik eden durumlardır.
Baş ağrısı günlükleri veya takvimleri, alt türün
belirlenmesine yardımcı olmak için TTH sıklığının raporlanmasının doğruluğunu
artırmaya yardımcı olabilir. Epizodik ve kronik baş ağrısı türleri arasındaki
ayrım, hastanın baş ağrısı sıklığını hatırlamasındaki yanlışlıklar nedeniyle
karmaşık hale gelmektedir. Baş ağrısı olan yaklaşık 16.000 hastayla yapılan
büyük bir anket çalışmasında denekler, aylık baş ağrısı sıklığını en yakın beş
güne yuvarlanmış olarak bildirme eğilimindeydi. Dişilerin yuvarlak olma
olasılığı erkeklerden daha fazlaydı; Yuvarlama yaş ilerledikçe azaldı ve
depresyon belirtileriyle birlikte arttı.
Tanısal testler — Tanısal
testlerin, TTH için atipik semptom veya bulguları olan hastaların yanı sıra
tipik TTH semptomları artı baş ağrısının ikincil bir nedenini düşündüren ek bir
tarihsel özelliği olan hastalar için baş ağrısının ikincil nedenini belirlemek
için yapılması garanti edilir. Bunlar şunları içerir:
●Baş
ağrısının TTH için alışılmadık özellikleri:
•Ani
başlangıç
•Lokalize
veya tek taraflı
•Doğası
gereği şiddetli veya ilerleyici
•Zonklayan
kalite
•Aktivite
veya vücut pozisyonundaki değişiklik (örn. pozisyonel) ile ağırlaşan
•Nörolojik
veya sistemik özelliklerle ilişkili (örn. görme bozukluğu, şiddetli bulantı,
halsizlik, ateş)
●İkincil
baş ağrısıyla ilişkili tarihsel özellikler:
•Yaş>50
yaşında
•Neoplazm
geçmişi
•Antikoagülan
kullanımı
•Travma
•Gebelik
•İmmünsüpresif
durum
Baş ağrısı ve altta yatan yapısal, metabolik veya
sistemik bir nedeni düşündüren tarihsel özellikler ayrı ayrı daha ayrıntılı
olarak tartışılmaktadır.
Baş ağrısının alternatif nedenlerini dışlamaya yönelik
tanısal testler genellikle beyin görüntülemesinden oluşur. Beyin omurilik
sıvısı (BOS) analizi veya laboratuvar testleri gibi diğer testler, ikincil baş
ağrısından şüphelenilen ve bulaşıcı veya başka bir sistemik durumu düşündüren
klinik özellikleri olan veya nörogörüntülemenin tanısal olmadığı hastalar için
ayrılmıştır.
●Nörogörüntüleme – Baş ağrısının ikincil
nedenlerini değerlendirmek için genellikle kontrastlı beyin manyetik rezonans görüntüleme
(MRI) gerçekleştiririz. Kontrastlı beyin bilgisayarlı tomografisi (BT),
intrakraniyal kanama gibi durumları dışlamak için acil durumlarda veya MRI'nın
mevcut olmadığı veya kontrendike olduğu acil olmayan ortamlarda daha az duyarlı
bir alternatif test olarak yapılabilir.
Ek olarak, karotis diseksiyonu nedeniyle iskemik inme,
geri dönüşümlü serebral vazokonstriksiyon sendromu veya serebral venöz tromboz
gibi baş ağrısı semptomlarının arteriyel veya venöz nedeni olduğundan
şüphelenilen hastalarda vasküler görüntüleme gerekli olabilir. Arteriyel
görüntüleme seçenekleri MR veya BT anjiyografiyi içerir. Venöz yapıları
değerlendirmek için MR veya BT venografi kullanılır.
Baş ağrısı olan yetişkin hastalarda nörogörüntülemeye
yaklaşım ayrı ayrı daha ayrıntılı olarak tartışılmaktadır.
●Diğer testler – BOS analizi için lomber
ponksiyon genellikle subaraknoid kanama veya menenjit gibi durumları dışlamak
için ikincil nedenlerden şüphelenilen hastalarda yapılır. Dev hücreli arterit
şüphesi olan 50 yaş ve üzeri hastalar için eritrosit sedimantasyon hızı ve
C-reaktif protein gibi laboratuvar testlerinin yapılması gereklidir. Baş
ağrısının spesifik şüpheli ikincil nedenleri için ek testler ayrı ayrı
ayrıntılı olarak tartışılmaktadır.
TTH'nin karakteristik özelliklerine sahip olan, altı
aydan uzun süredir stabil bir baş ağrısı paternine sahip olan, nörolojik
muayenesi normal olan ve ilişkili yüksek riskli durumları olmayan diğer
hastalar için tanısal testler gereksiz olabilir.
UpToDate. (n.d.-f). UpToDate. https://www.uptodate.com/contents/tension-type-headache-in-adults-etiology-clinical-features-and-diagnosis?search=gerilim%20tipi%20ba%C5%9F%20a%C4%9Fr%C4%B1s%C4%B1&source=search_result&selectedTitle=3~125&usage_type=default&display_rank=3#H15
16. Baş ağrısında hangi fizik muayeneleri yaparız?
Baş ağrısında hangi fizik muayeneleri yaparız?
Baş ağrısı şikayeti olan bir yetişkinin
muayenesi aşağıdaki alanları kapsamalıdır:
●Kan basıncını ve nabzını alın
●Baş, boyun, temporomandibular ve omuz bölgelerinin
kaslarını inceleyin
●Şakak ve boyun arterlerini kontrol edin ve
morarmaları dinleyin
Nörolojik muayene; mental durum testi, kranial
sinir muayenesi, fundoskopi ve otoskopi ile motor, refleks, koordinasyon ve
duyu testlerinde simetriyi kapsamalıdır. Yürüme muayenesi; oturur pozisyondan
desteksiz kalkmayı, parmak ucu ve topuk üzerinde yürümeyi, tandem yürümeyi ve
Romberg testini içermelidir.
Peretz A, Dujari S, Cowan R, Minen M. Acil
Serviste Akut Travmatik Olmayan Baş Ağrısı Tanısı ve Yönetimine İlişkin ACEP
Kılavuzları, Amerikan Baş Ağrısı Derneği'nin Refrakter, Yatan Hasta, Acil Bakım
Bölümü Adına Yorum. Baş Ağrısı 2020; 60:643.
Hainer BL, Matheson EM. Yetişkinlerde akut baş
ağrısına yaklaşım. Am Fam Physician 2013; 87:682.
17. Baş ağrılarında görüntüleme endikasyonları nelerdir?
Hikaye ve fizik muayeneden sonra acil serviste
ek tetkik gerekip gerekmediğinin kararı verilmeli. Kullanılabilecek yöntemler;
Kan tetkikleri, Bilgisayarlı tomografi (BT), Manyetik Rezonans görüntüleme
(MRG), Lomber ponksiyon (LP) ve Beyin Omurilik Sıvısı(BOS)
değerlendirilmesidir.
Baş ağrısı ile acil servise başvuran
hastada:
* Önceki baş ağrısı tipi ve şiddetinde
belirgin fark yok
* Yeni gelişmiş ek yakınma yok (ateş, nöbet,
senkop vb)
* Yeni gelişmiş nörolojik semptomlar yok
* Nörolojik ve oftalmolojik muayenede anormal
bulgu yok
* Yüksek riskli komorbidite yoksa
İleri tetkik ve rutin görüntülemeye gerek
olmadan analjezik tedavi ve takip planlanabilir.
BT hızlı ve daha ulaşılabilir olduğu için
genelde ilk tercih edilen görüntüleme yöntemidir.
Kontrastsız BT intraparankimal kanama ve Subaraknoid kanamada yüksek sensitiviteye sahip olsa da SAK’ı dışlamada tek başına yetersizdir. Klinik şüphe devam etmekteyse BT negatif olsa bile LP yapılmalıdır. SAKda süre geçtikçe BT’nin sensitivitesi de azalmaktadır.
Kitle ve apse şüphesinde BT görüntülemede kontrast madde verilmesi patoloji görülme ihtimalini artırır. Ancak bu konuda MRG’den çok daha zayıftır.
AV malformasyon, anevrizma veya kranioservikal arter diseksiyonu şüphesinde BT anjiografi beynin vasküler yapısını gösterdiği için daha kullanışlıdır
Bt endikasyonları:
Yeni başlangıçlı şimşek çakması gibi ağrı GKS<15 (açıklayan başka durum yoksa)
Niteliği değişen şiddetli ağrı Yeni gelişen nörolojik defisit
varlığı
Künt travma(özellikle yaşlılarda) İntrakranial basınç artışı bulguları
İleri yaş Ani
başlangıçlı ağrıya Horner sendromunun eşlik etmesi
Hemofili ya da diğer koagülopatilerin varlığı
İmmünkompremize durum(HIV,KT vb)
Nörolojik bulgularla beraber ateş yüksekliği
MRG ise neoplastik lezyonlarda, enfeksiyoz
durumlarda, posterior fossayı ilgilendiren durumlarda, beynin vasküler
lezyonlarını değerlendirmede BT’den üstündür
Serebral Venöz Tromboz şüphesinde MR Venografi çalışması yapılmalı.
Serebral Venöz Tromboz şüphesinde MR Venografi
çalışması yapılmalı.
SAK için klinik şüphenin devam ettiği
durumlarda normal BT sonrası LP gerekliliği akılda tutulmalıdır. LP’de
eritrosit görülmesi ve ksantokromi varlığı SAK bulgusu olarak değerlendirilir.
Hatta ağrı başlangıcından günler sonra başvuran hastada yapılan LP’de
ksantokromi tek bulgu olabilir (2 hafta BOS’da saptanabilir)
LP aynı zamanda menenjitten şüphelenilen durumlarda sahip olduğu %100’e yakın sensitiviteyle de tanıda yardımcıdır.
Lp kontrendikasyonları :
>60 yaş Bilinç
bozukluğu
İmmünkompremize durumlar
Yeni gelişen nörolojik defisit
SSS hastalığı öyküsü (kitle, tm vb)
Papilödem
Yeni başlangıçlı nöbet varlığı