Derimiz vücudumuzdaki en geniş ve en ağır organımızdır. Ortalama bir yetişkinde yaklaşık 1.75 m2 alan kaplar. Altta hipodermis tarafından desteklenen dermis ve epidermis adı verilen birbirine sıkıca tutunmuş iki farklı tabakadan oluşur ve içerisinde kıllar, tırnaklar, yağ ve ter bezlerinden oluşan deri ekleri bulundurur. İnspeksiyon deri ve eklerini değerlendirmedeki temel araçtır. Çoğu deri hastalığına lezyonların karakteristik morfoloji ve görünümleri sayesinde tanı konabilir.


Deri lezyonları değerlendirilirken dikkat edilmesi gereken kriterler şunlardır:

-Lezyonun tipi (Primer morfoloji)

-Lezyonun konfigürasyonu (Sekonder morfoloji)

-Lezyonun dokusu -Lezyonun konumu ve dağılımı

-Lezyonun rengi Primer morfoloji:

*Makül, çapı 10 mm altında düz, deri ile aynı seviyede sınırlı renk değişikliği gösteren lezyondur.

*Yama, çapı 10 mm üzerindeki makül lezyondur.

*Papül, çapı 10 mm altındaki deriden kabarık, palpe edilebilen lezyondur.

*Plak, çapı 10 mm üzerinde, deriden kabarık, palpe edilebilen lezyondur.

*Nodüller dermis ya da altında uzanan, sert yuvarlak lezyonlardır.

*Vezikül, çapı 10 mm altında içi seröz sıvı dolu lezyondur.

*Bül, çapı 10 mm üzerinde içi seröz sıvı dolu lezyondur.

*Püstül, içerisinde püy olan lezyondur.

*Ürtiker, deriden kabarık, kaşıntılı, kırmızı ve 24 saat içerisinde kaybolan, lokalize ödem sonucu oluşmuş lezyondur.

*Skuam, keratinize epitelin üst üste yığılarak birikmesi sonucu oluşan lezyondur.

*Krut, kurumuş kan, serum ya da püy lezyonudur.

*Erozyon, epidermiste oluşan parsiyel ya da tam kat lezyonlardır. Lineer erozyonlara ekskoriasyon denir.

*Ülser, epidermis ile birlikte dermiside içeren lezyona denir.

*Peteşi, basmakla solmayan küçük kanama odağıdır.

*Purpura, peteşiden daha büyük kanama odağıdır.

*Atrofi, derinin incelmesidir. Deri kuru ve kırışık görünebilir.

*Skar, derinin hasar görmesinin ardından fibroz alanları ile yer değiştirmesidir. Hipertrofik ya da keloid olabilir.

*Telenjiektazi, kalıcı olarak dilate olmuş küçük kan damarlarıdır.


Sekonder morfoloji:

Lineer lezyon, düz çizgi şeklini alır ve konkat dermatit, lineer epidermal nevüs, liken striatus düşündürür. Anüler lezyon, ortası boş halka şeklindeki lezyondur. Granuloma annulare bazı ilaç erüpsiyonları, bazı dermatofit enfeksiyonları ve sekonder sifiliz örnek olarak verilebilir. Nümüler lezyon, yuvarlak madeni para şeklindeki lezyondur. Bir örneği nümüler egzama. Target lezyon, ortası koyu renkte, halka şeklindeki lezyondur. Serpiginöz lezyon, düz, dallanmış, kıvrımlı özellikler içeren lezyondur. Bazı fungal ve parazitik lezyonlar bu tarzda lezyonlar yapar. Retiküler lezyon, dantel tarzında ya da ağ paterninde lezyonlardır. Cutis marmorata ve livedo retikülaris örnek olarak verilebilir. Herpetiform lezyon, gruplaşmış papül veya veziküler lezyondur. Zosteriform lezyon, dermatomal dağılım gösteren lezyonları ifade etmek için kullanılır.


Deri lezyonlarının dokusu:

Bazı deri lezyonlarının gözle görünür ya da palpe edilebilir dokusu tanı koymaya yardımzı olur. *Verrüköz lezyonlar, düzensiz ve pürüzlü yüzeye sahiptir. Siğiller ve seboreik keratoz bunlara örnektir. *Likenifikasyon, üzerinde normal deri katlantıları ile birlikte deri kalınlaşmasına denir; tekrarlayan kaşıma veya ovalama sonucunda oluşur. *Endurasyon, derinin ödem, inflamasyon ya da infiltrasyon nedeniyle sertleşip kalınlaşmasıdır. Göbekli lezyon, merkezi çökük lezyonlar olup çoğu zaman viraldir. *Ksantoma, sarı renkli balmumuna benzer lezyonlar olup idiyopatik ya da lipit bozukluklarında görülebilir.


Lezyonların Yerleşimi ve Dağılımı

  • -Lezyonların tek ya da çok sayıda oluşu,
  • -Belirli bir bölgenin etkilenmesi örn. avuç içi, ayak tabanı, saçlı deri, mukozal membranlar,
  • -Dağılım paterni olup olmaması, simetrik ya da asimetrik oluşu,
  • -Lezyonların güneş gören bölgelerde oluşu dikkat edilmesi gereken noktalardandır. Sadece birkaç paternin patognomonik olmasına karşın, bazıları belirli hastalıklar ile uyumludur.

*Psöriyazis sıklıkla saçlı deriyi, diz ve dirseklerin ekstansör yüzlerini, umblikus çevresini ve gluteal yarığı tutar.

*Diskoid lupus eritematozus alın, burun, kulak konkası gibi yüzün güneş gören derisini tutar.

*Hidradenitis süpürativa aksilla, kasık ve göğüs altı gibi apokrin bezlerden zengin deri bölgelerini tutar.

*Liken planus bileği, önkolu, genital bölgeyi ve baldırları tutar.
*Vitiligo yama tarzında izole tulum yapabilmesine karşın distal ekstremite ve özellikle göz ve ağız çevresinde olacak şekilde yüzde gruplaşabilir.


Renk

Deri rengi muayenesi yapılırken, hastanın doğal deri renginin lezyonların görünümlerini değiştirebileceği unutulmamalıdır.

*Kırmızı deri (eritem) inflamatuar veya enfeksiyöz hastalıklar sonucu oluşabilir. Kutanöz tümörler çoğu zaman pembe renktedir. Porto şarabı lekesi gibi yüzeyel vasküler lezyonlar kırımızı görünebilir.

*Turuncu renk en sık hiperkarotenemide görülür, çoğu zaman benign olan bu durum diyetle ile aşırı miktarda alınan beta karotenin birikimi sonucu olur. *Sarı renk deri sarılıkta, ksantelazma ve ksantomada ve psödoksantoma elasticumda tipiktir.

*Yeşil tırnaklar Pseudomonas aeruginosa enfeksiyonuna işaret eder.

*Mor renk deri kutanöz kanama veya vakülitler sonucu oluşabilir. Kaposi sarkomu ve hemanjiyomlar gibi vasküler lezyon ve tümörlerde mor görünebilir. Leylak rengi göz kapakları ve heliotrop döküntü dermatomiyozite karakteristiktir.

*Mavi, gümüş ve gri tonlar, deride ilaç ve metal birikimi sonucu oluşabilir. İskemik deri mordan griye kadar değişen renklerde görülebilir. Derin dermal nevüsler mavi renkte görülebilir.

*Siyah renk melanositik olabilir. Siyah eskarlar enfeksiyon, kalsiflaksi, arteriyel yetmezlik ya da vaskülit sonucu gelişen iskemik ölü derinin koleksiyonu ile oluşur.


Deri Lezyonlarının Diğer Klinik Belirtileri

*Dermatografizm; fokal basınç sonrası deride ürtikeryal kabarıklığın olmasıdır. Fiziksel ürtikerin bir formu olup %5 insanda görülebilir.

*Darier işareti; lezyon bölgesinin hafifçe ovulması veya çizilmesi ile birkaç dakika içinde o bölgede kızarıklık ve şişlik gelişmesidir. Mastositoz ya da ürtikeria pigmentoza hastalarında görülür.

*Nikolsky bulgusu; lezyonsuz bölgeye uygulanan basınç sonrası gerçekleşen epidermal soyulmaya denir. Toksik epidermal nekroliz ve bazı otoimmün büllöz hastalıklarda görülür.

*Auspitz fenomeni; psöriyazis plaklarının soyulmasının ardından altında görülen kanama odaklarıdır. *Koebner fenomeni; travmaya uğrayan bölgede lezyonların ortaya çıkmasıdır. Psöriyazis ve liken planusta görülebilir.