Diyaliz Dışı Kronik Böbrek Hastalığında Anemi Tedavisinin Endikasyonları Nelerdir?


Hemoglobini (Hb) <10 g/dL olan çoğu KBH hastasına, transferrin satürasyonunun (TSAT) > yüzde 20 ve ferritin >200 ng/mL olması koşuluyla ESA'ları uygularız. Önemli istisnalar şunlardır:

Aktif malignitesi olan (özellikle kür beklenen hastalar) veya yakın zamanda malignite öyküsü olan hastalar. Kanserin progresyonu veya nüksetme riskindeki olası artış nedeniyle bu tür hastalarda ESA kullanımından kaçınıyoruz.

Felç geçirmiş hastalar. ESA'lardan kaynaklanan yan etkiler (örn., tekrarlayan inme) açısından daha yüksek risk altında olabileceğinden, bu hastalarda ESA'ların kullanılmasından kaçınıyoruz.

ESA'lardan anemiden daha aktif ve semptomatik olan biriyle aynı faydayı elde etmelerini olası kılan belirli komorbiditeleri (örneğin, yatağa bağlı veya çok sınırlı fonksiyonel kapasite, demans, vb.) olan hastalar. Yalnızca demir takviyesiyle elde edilemeyen belirli bir klinik hedefe (örn., hastaneye yatışları en aza indirmek, kalp yetmezliği yönetimini optimize etmek) ulaşmak için Hb'yi yeterince iyileştirmeye ihtiyaç olmadığı sürece, bu tür hastalarda ESA'ların kullanılmasından kaçınıyoruz.

TSAT ≤ yüzde 20 ve ferritin ≤500 ng/mL olan hastalarda, demire Hb'de bir artışla yanıt verebileceğinden, genellikle bir ESA vermeden önce demir uygularız. Demir desteğine yanıt yeterli ise bu tür hastalarda ESA kullanmayız.

Anemi semptomları daha yüksek Hb seviyelerinde ortaya çıkabilen, birkaç komorbiditesi olan KBH olan genç hastalarda olası anemi semptomlarına karşı dikkatliyiz. Bu tür hastalar için, her hastayla potansiyel riskleri ve faydaları tartıştıktan sonra 10 g/dL veya daha yüksek Hb seviyelerinde ESA'ları başlatabiliriz.

ESA'ların uygulanması, kırmızı hücre transfüzyonu ihtiyacını önemli ölçüde azaltmıştır (kan nakli ile ilgili komplikasyonlarda ve/veya riskte bir azalma ile birlikte).

Bununla birlikte, ESA'ların başlatılacağı Hb konsantrasyonu kesin olarak bilinmemektedir ve ESA'ların şiddetli anemi tedavisinde bile güvenliği büyük, plasebo kontrollü çalışmalarda değerlendirilmemiştir.  


Dr.Ayşegül Türkel     Kaynakça: