HİPOGLİSEMİYE YAKLAŞIM

                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                              A diagram of glucose

Description automatically generated


Hipoglisemik bozukluklar yenidoğanlarda, bebeklerde ve çocuklarda yetişkinlere göre daha sık görülür. Tanıda gecikme ve uygun olmayan şekilde tedavi edilen hipoglisemi, nöbetler, kalıcı beyin hasarı veya ölüm gibi ciddi sonuçlara yol açabilir. Yetişkinlere yönelik kılavuzlar, hipoglisemiyi doğrulamak için Whipple üçlüsünün değerini vurgulamaktadır:   

(1) Hipoglisemi ile uyumlu semptomlar ve/veya bulgular,

(2) Ölçülen düşük plazma glikoz konsantrasyonu 

(3) Glikoz uygulanmasıyla semptomlarda gerileme Keton cisimleri gibi dolaşımdaki yakıtlar beyin tarafından kullanılabildiğinden, sağlıklı bireylerde, özellikle kadınlarda ve çocuklarda, uzun süreli açlık sırasında semptom veya belirti olmaksızın daha düşük plazma glikoz konsantrasyonları meydana gelebilir. Yetişkinlerde hipogliseminin en büyük nedeni diyabet önleyici ilaçların, özellikle de insülinin olumsuz etkisidir.

Diğer nedenler arasında: 

-hormon eksiklikleri, 

-kritik hastalıklar

-insülin veya insülin benzeri peptitler salgılayan tümörler yer alır. 


KLİNİK BULGULAR: Beynin kan şekeri seviyesindeki düşüşe verdiği tepkileri yansıtan hipoglisemi semptomları spesifik olmayabilir. Bazı semptomlar nöroglikopenik semptomlar (örn. baş dönmesi, konfüzyon, yorgunluk, konuşma güçlüğü, baş ağrısı, konsantre olamama, koma ve nöbetler), nörojenik (çarpıntı, titreme ve anksiyete) veya otonomik olabilir.  Hipogliseminin farkındalığı esas olarak yanıtların merkezi ve periferik etkilerinin algılanmasına bağlıdır. Diyabetik olmayan yetişkinlerde, akut insülinin neden olduğu hipoglisemi sırasında, otonomik semptomlar yaklaşık 60 mg/dL    (3,3 mmol/L) eşik değerinde belirgin hale gelirken, Nöroglikopenik Semptomlar ise yaklaşık 50 mg/dL eşik değerinde ortaya çıkar. Diyabetik olmayan bireylerde hipogliseminin belirti ve bulguları kan şekeri düzeyindeki düşüş oranından etkilenmez. 

TEŞHİS : Dikkatli bir klinik öykü, semptomların tanımlanması, fizik muayene ve sistematik bir yaklaşım tanı koymanın temel taşıdır. Hipoglisemi semptomları çok spesifik olmayabilir, bu nedenle semptomatik bir hastanın kan şekeri düzeyinin ölçülmesi ve belgelenmesi gerekir.   

ACİL YÖNETİMİ : Serum glikoz düzeyi <70 mg/dL olması hipoglisemidir ancak her zaman semptom vermeyebilir. Hipogliseminin akut tedavisi eğer hasta yutabiliyorsa oral glikozun uygulanmasını içerir. Hastalar yutamıyorsa, kan şekeri seviyesini düzeltmek için bolus intravenöz glukoz (yetişkinlerde %50 dekstroz bolusu) verilmelidir. İntravenöz glukoz verildikten sonra kan şekeri yükselmiyorsa veya intravenöz kanül takılamıyorsa, hipogliseminin acil tedavisinde glukagon (1 mg intramüsküler) kullanılabilir. Hipogliseminin tedavisi için artık glukagonun yeni nazal formları mevcuttur ancak kas içi formülasyon hala tavsiye edilmektedir. Glukagon rebound hipoglisemiye neden olabilir, bu nedenle hastanın glukagon uygulamasından sonra kan şekeri takibi yapması gerekir. 

• KAYNAKÇA : Khalid Hussain Goldman-Cecil Medicine, 211, 1551-1558.e1   

 

Hipoglisemi tedavisi tanısal plazma örneği alındıktan hemen sonra başlatılmalıdır. Tedavi yolu hastanın klinik durumuna bağlıdır. İleri nöroglikopenik semptomları olan ve oral glukoz alamayan hastalarda 25 g IV dekstroz başlangıç ​​dozunu verin, ardından %5-%10 dekstrozun sürekli infüzyonunu yapın. IV erişimi yoksa alternatif tedavi glukagondur. Glukagonun önerilen dozu 1 mg kas içi veya deri altı enjeksiyondur. 15 dakika içinde yanıt alınmazsa doz tekrarlanabilir; hasta yanıt vermezse IV dekstroz uygulayın (eğer hastada insülin aracılı hipoglisemi yoksa, hipoglisemi glukagona yanıt vermez; daha fazla ayrıntı için Glukagon Hidroklorür'e bakın ) Etkileri geçeceği için glukagonun ardından alternatif glukoz kaynağı (gıda veya IV dekstroz) kullanılmalıdır, glikojenolizi uyarır. Glikojeni tükenmiş hastalar (örneğin, alkolün neden olduğu hipoglisemi) dışında çoğu hasta için etkilidir. Uyanık ve istekli hastalarda, oral olarak 15-20 g glukoz tercih edilen başlangıç ​​tedavisidir ve öglisemiyi sürdürmek için gerektiğinde her 15 dakikada bir tekrarlanır. Tedavi sırasında plazma glukozunu sık sık izleyin (başlangıçta öglisemik duruma gelene kadar her 15 dakikada bir). KAYNAKÇA: Dynamed Web sitesi https://www.dynamed.com/approach-to/hypoglycemia-in-adults-approach-to-the-patient-without-diabetes#GUID-CB9BCFF0-161B-426D-88D1-FE2862FDA0CB Dr. Simge DEMİR, Dr. Bengisu GÜVENİLİR, Dr. Gizem ÇATALTAŞ, Dr. Mustafa YENİHAL, Dr. Metehan BAŞLIK