Mikrobiyoloji: 

Önemli oral hayvan florası şunlardır:

*Pasteurella spp

*Capnocytophaga spp

*Bartonella henselae

*Anaerobes

Enfekte yaraların debridmanı anında elde edilen örnekler, antibiyotiklerin başlatılmasından önce, etken patojenleri tanımlamak için aerobik ve anaerobik bakteri kültürleri için gönderilmelidir.

Fizik Muayene:

Öncelikle hastanın hemodinamik olarak stabil olduğundan emin olmalı ve özellikle baş, boyun, gövde veya eklemlere yakın derin delinme yaraları olan ısırıklar için bitişik yapılardaki yaralanmaları değerlendirmelidir.

Isırık yaraları yabancı madde için dikkatlice değerlendirilmeli ve yaraya distal bölgelerde nörovasküler bir değerlendirme yapılmalıdır. Yara enfeksiyonu olasılığı fiziksel bulgulara göre belirlenmelidir.

Köpek ısırığını takiben enfekeksiyon semptomları için ortalama süre yaklaşık 24 saattir;

Kedi ısırığında süre daha kısadır (yaklaşık 12 saat). Isırık yarası enfeksiyonu yüzeysel (örneğin, selülit, apseli veya apsesiz) veya derin (apse, septik artrit, osteomiyelit, tenosinovit veya nekrotizan yumuşak doku enfeksiyonu) olabilir.

Görüntüleme: Klinik olarak enfekte olmayan, yüzeysel ısırıkların çoğu için görüntüleme gerekli değildir. Eklemlerin yakınındakiler de dahil olmak üzere derin ısırık yaraları, yabancı cisimlerin (gömülü dişler gibi), kırılmanın veya eklem bozulmasının kanıtlarını değerlendirmek için radyografi (ön-arka ve yan) gerektirir.

Enfekte olmayan ısırık: Enfeksiyon için klinik kanıtların yokluğunda yara yönetimi yara bakımı, yabancı cisim çıkarılması (varsa) ve antibiyotik profilaksi, tetanoz profilaksi ve kuduz profilaksisi ihtiyacının değerlendirilmesi şeklindedir.

Yara bakımı: 

Kanamayı kontrol edin (aktif olarak kanayan yaralara doğrudan basınç uygulanmalıdır).

Yarayı sabun ve su, povidon iyot veya başka bir antiseptik çözelti ile temizleyin.

Lokal anestezi sağlayın, ardından steril salin ile yıkayın ve görünür kalıntıları giderin. Klinik olarak enfekte olmayan ısırık yaralar kültürlenmemelidir.

Temiz yarayı dikkatlice yeniden inceleyin ve yara kapatmanın uygun olup olmadığını belirleyin. Isırık yaralarının aşağıdaki durumlarda açık bırakılmasını öneriyoruz :

Ezilme - delinme yaraları, kedi ısırığı yaraları (yüz yaraları bir istisnadır), el ve ayakları içeren yaralar , ≥12 saatlik yaralar (≥24 saatlik), immün sistemi baskılanmış konaklarda yaralar (diyabet dahil), venöz stazlı hastalarda yaralar.

Kapatmadan önce titiz debridman ve bol sulama yapılmalıdır. Deri altı dikişlerden kaçınılmalı veya idareli kullanılmalıdır, çünkü kontamine bir yaradaki yabancı madde enfeksiyon riskini arttırır . Isırık yaraları doku yapıştırıcısı ile kapatılmamalıdır. Kuduz profilaksisi yanı sıra dikiş de gerekiyorsa, virüsün sinir içine inokülasyon riskini en aza indirmek için kişinin klinik durumu uygun ise, yara çevresine ve içine kuduz immünglobulini yapıldıktan 2 saat sonra az sayıda dikiş atılabilir.

1.Cerrahi konsültasyon: Karmaşık yüz yırtılmaları, kemik, tendon, eklem veya diğer ana yapılara nüfuz eden derin yaralar, nörovasküler bileşke ile ilişkili yaralar konsülte edilmelidir

2.Antibiyotik profilaksisi: Tüm insan ısırıklarında antibiyotik profilaksisi verilmelidir. Hayvan ısırmalarında ise aşağıdaki durumlarda antibiyotik profilaksisi verilmelidir; Yüzden ısırılmalar Elden ısırılmalar Kemik ve eklem penatrasyonu olasılığı olan ısırılmalar Protez ekleme yakın yaralar İmmünyetmezlikli kişiler (splenektomi ve diabet dahil) Genital bölge yaralanmaları Derin delinme yaraları (özellikle kedilerle olan) Kapatma gerektiren yaralar  

Profilakside tercih edilecek antibiyotikler: Amoksisilin-klavulanat (875-125 mg, 2×1 po veya 500-125 mg, 3x1po) Penisilin alerjisi varlığında; Klindamisin (300 mg, 4×1 po) + Trimetoprim/sulfametoksazol forte tablet (2×2 po) Doksisiklin (100 mg, 2×1 po) + metronidazol (500 mg, 3×1) ya da klindamisin (300mg-450 mg, 3×1) Gebelerde, penisilin alerjisinde klindamisin tercih edilmelidir. Makrolidler (Azitromisin 500 mg, 1×1 po, Klaritromisin 500 mg, 2×1 po) de kullanılabilir. Erişkinler için antibiyotik profilaksi süresi belirgin kirli olmayan yara durumunda 3 gün, kirli yara durumunda 5 gündür.

3.Tetanoz profilaksisi: Tüm hastalar tetanoz profilaksisi yönünden değerlendirilmelidir. Profilakside gerektiğinde tetanoz immünglobulini kullanılır. ‍‍İnsan kaynaklı tetanoz immünglobulini 250 IU, IM At kaynaklı immünglobulin 1500-3000 IU, IM  

4.Kuduz aşısı uygulaması: 4 Dozluk Aşı Şeması: 0., 3., 7. günlerde birer doz ve 14 ile 28. günler arasında dördüncü doz 2.1.1. Aşı Şeması: 0. gün 2 doz, 7. ve 21. günlerde birer doz olmak üzere toplam 4 doz

5.Kuduz immünglobulin uygulaması: Heterolog (at kaynaklı) 40 IU/kg ‍‍İnsan kaynaklı 20 IU/kg İmmünglobülinin tamamı, anatomik olarak uygun ise yara çevresine ve yara içine yapılmalı, anatomik olarak uygun değilse bir kısmı kompartman sendromu dikkate alınarak yara çevresine ve yara içine yapılmalı, geri kalanı sistemik olarak IM yolla (gluteal bölgeye yapılmamalıdır, öncelikle deltoid veya bacak anterolateral bölgesine) yapılmalıdır. Eğer önerilen doz miktarı tüm yaraya uygulamak için yetersiz kalıyorsa steril serum fizyolojik ile yaranın büyüklüğüne göre yeteri kadar sulandırılarak yara içine ve çevresine uygulanmalıdır. İmmünglobülin asla aşıyla aynı enjektörle ve aynı anatomik bölgeye yapılmaz. İmmünglobulin uygulamalarında anafilaktik reaksiyon riski için adrenalin/epinefrin hazır bulundurulmalıdır.  

TETANOZ VE KUDUZUN ÖNLENMESİ Isırık yarası ve gerektiğinde profilaksi sağlanan tüm hastalarda tetanoz bağışıklama durumu belirlenmelidir. Hayvan ısırıkları tetanoz eğilimli bir yara olarak kabul edilir. Isırıklar, çizikler, sıyrıklar veya mukoza zarları yoluyla hayvan tükürüğü ile temas veya ciltte bir kırılma hepsi kuduz iletebilir. Potansiyel olarak kuduz hayvanlar tarafından yapılan ısırıklar için, sabun ve su ile erken ve güçlü temizlik ve kuduz virüsüne karşı aktivite içeren bir antiseptik kullanımı (povidone iyot veya% 2 benzalkonyum klorür gibi) kuduz immün globulin ve aşının zamanında kullanılmasına ek olarak bulaşma riskini azaltmak için önemli yöntemlerdir .    

Dr. Büşra Nur TAŞDELEN
Dr. Hava Aleyna İLHAN
Dr. İpek PORSUK