Kardiyak arrest olanlarda, uzun süreli resusitasyonlarda arteriyel oksijen içeriğinin azalması nedeniyle ventilasyonsuz göğüs kompresyonları nefesli kompresyonlardan daha az etkili olabilir, ayrıca oksijenasyon veya ventilasyon anormallikleri nedeniyle kalp durması olanlarda 2017'de yapılan sistematik bir inceleme, 30 kompresyona 2 nefes oranının, alternatif oranlarla karşılaştırıldığında daha iyi hayatta kalma oranıyla ilişkili olduğunu buldu.

Bir çalışma, kompresyonları durdurmadan dakikada 10 nefes alan entübe olmayan hastalarda 30:2 oranına kıyasla benzer oranda olumlu nörolojik sonuçlar buldu.

İleri hava yolunun yerleştirilmesini takiben sürekli göğüs kompresyonları yapılabilir ancak koroner perfüzyonu azaltacağından eş zamanlı göğüs kompresyonları ve ventilasyonlardan kaçınılmalıdır.

AHA kılavuzlarına göre 500 ila 600 mL'lik tidal hacimler veya göğsün yükselmesini sağlayacak ventilasyon makuldür.

Nefes, 1 ila 2 saniye boyunca yavaş ve kontrollü bir iletim yoluyla sağlanmalıdır; AHA, dakikada 10 nefeslik bir hedef önermektedir (her 6 saniyede 1 nefes).

Aşırı ventilasyon hacmi veya sıklığı mide şişmesine, aspirasyona, intratorasik basıncın artmasına, kardiyak ön yükün azalmasına, kalp debisinin azalmasına ve serebral ve koroner perfüzyon basınçlarının azalmasına neden olabilir.    

 

Dr. Metehan BAŞLIK    

 

KAYNAKÇA