Kaşıntı Semptomunun Risk Faktörleri Nelerdir?
İleri yaş
Kaşıntı yaşlı erişkinlerde yaygındır. Kuru cilt (kseroz) muhtemelen bu popülasyonda kaşıntının en yaygın nedenidir; Yaşlı erişkinlerde kaşıntının ek sık nedenleri nöropatik değişiklikler ve immün yaşlanmadır (bağışıklık sisteminde yaşa bağlı değişiklikler). Yaşlı erişkinlerde kaşıntı, atopik dermatit, diğer inflamatuar cilt hastalıkları, uyuz ve sistemik hastalıklar gibi genel popülasyonu da etkileyen kaşıntı nedenlerinden kaynaklanabilir.
Cinsiyet
Cinsiyet, belirli kaşıntı biçimlerine duyarlılığı etkiler. Örnek olarak, vulvar pruritus, kadınlarda çok çeşitli kutanöz bozuklukların bir özelliği olarak ortaya çıkabilen yaygın bir semptomdur. Prepubertal kadınlarda vulvar kaşıntı genellikle irritan kontakt dermatit, atopik dermatit, sedef hastalığı veya liken skleroza ikincildir, ancak kıl kurdu veya streptokok enfeksiyonu gibi diğer bozukluklar da çocuklarda bu belirtiye neden olabilir. Vulvar prurituslu üreme çağındaki kadınların vulvovajinal kandidiyazis, alerjik veya tahriş edici kontakt dermatit, liken simpleks kronikus, sedef hastalığı veya liken skleroza sahip olma olasılığı daha yüksektir. Menopoz sonrası kadınlar, atrofik vulvovajinit, liken skleroz, tahriş edici kontakt dermatit veya vulvar skuamöz hücreli karsinom nedeniyle vajinal kaşıntıya özellikle duyarlıdır. Kadınlarda da gebeliğe özgü kaşıntılı bozukluklar ortaya çıkabilir. Kaşıntıda diğer cinsiyet veya cinsiyet farklılıklarının olasılığı, Almanya'da uzmanlaşmış bir kaşıntı kliniğinde değerlendirilen kronik kaşıntılı (altı haftadan uzun) kadınların kaşıntı ile ilişkili batma, sıcaklık veya ağrı hissini bildirme olasılığı daha yüksekti ve erkeklerin dermatolojik veya sistemik hastalıklardan kaynaklanan kronik kaşıntıya sahip olma olasılığı daha yüksekti. Cinsiyetin ve cinsiyetin kaşıntının özellikleri ve semptomatolojisi üzerindeki etkisini netleştirmek için ek çalışmalar gereklidir.
Irk veya etnisite
Irk veya etnisite, farklı popülasyonlar arasında pruritik bozuklukların prevalansındaki farklılıklar nedeniyle kaşıntıya duyarlılığı etkileyebilir. Farklı popülasyonlarda kaşıntı şiddeti veya algısında farklılıklara yol açabilecek biyolojik faktörleri netleştirmek için daha fazla çalışma gereklidir. Dr.
Dr.Batuhan İleri