KIRIM KONGO KANAMALI ATEŞİ


Klinik

  • Etkeni Nairovirüstür. Hyalomma cinsi keneler vektörlük yapar. Kuluçka süresi 1 ila 13 gün arasında değişir.
  • Ateş, üşüme, titreme, yaygın kas ağrıları, baş ağrısı, bulantı-kusma, ishal, yüzde ve konjonktivalarda kızarıklık, makülopapüler döküntü gibi şikâyetlerle kendini gösterir. İlerleyen dönemlerinde peteşi, purpura, ekimoz, diş eti kanaması, epistaksis, hemoptizi, gastrointestinal kanama (melena, hematemez, hematokezya), vajinal kanama, hematüri, intrakraniyal kanamalar görülebilir.
  • Kesin tanı viral RNA ya da spesifik IgM
  • Laboratuvar bulguları olarak lökopeni, trombositopeni, AST, ALT, CK ve LDH enzimlerinde yükselme; pıhtılaşma testlerinde belirgin bozukluk görülmektedir.

Vaka Yönetimi

  • Kene vücuttan ne kadar uzaklaştırılırsa hastalık riski de o kadar azalacağından kene bir pens yardımıyla çıkarılmalıdır.
  • Çıkarılma işlemi sırasında kenenin başının deri içinde kalması KKKA açısından bilinen bir risk oluşturmamaktadır. Deri içinde kalan parçalar daha sonra uygun araçlarla çıkarılabilir.
  • Kene çıkarıldıktan sonra tendürdiyot gibi antiseptik bir solüsyon uygulanmalıdır. Çıkarılan kene, içinde çamaşır suyu, alkol veya insektisit vb. bulunan ağzı kapaklı bir şişe içine atılarak öldürülmelidir.
  • Kene çıkarıldıktan sonra hastaya hemogram bakılmalıdır.
  • Trombosit sayısı < 150000 /μL ve lökosit sayısı <4000 /μL ise hastalar KKKA ön tanısıyla hastaneye yatırılmalıdır.
  • Trombosit ve lökosit sayıları normal olan hastalar ise şikayetleri geçene kadar günlük takip edilmelidir.

Tedavi

  • KKKA enfeksiyonu için kanıtlanmış bir antiviral tedavi yoktur. Destek tedavisi KKKA tedavisinin temelini oluşturur. Sıvı dengesi ve elektrolitlere dikkat edilmelidir.
  • Asetaminofen ateş ve ağrı tedavisinde kullanılabilir, ibuprofen ve aspirinden kaçınılmalıdır çünkü bu ajanlar normal pıhtılaşmayı olumsuz etkileyebilir.
  • Trombosit transfüzyonu, kanama durumunda trombosit sayımının> 50.000 / mm3'ü sürdürmesi için ve kanama yoksa trombosit sayısı <20.000 / mm3 olan hastalar için gerekli görülmektedir.
  • Kan transfüzyonu ihtiyacı hemoglobin düzeyine ve genel klinik duruma göre değerlendirilmelidir.
  • Kanama riskini en aza indirmek için gereksiz girişimsel işlemlerden kaçınılmalıdır.