Tietze sendromu, hassasiyet, ağrı ve ödem (%70-80) ile karakterize, eklemleri içeren, bir tarafta sternokostal ve/veya sternoklaviküler eklemleri içeren, başka semptom bulunmayan, kendini sınırlayan artropati olarak tanımlanır . Klinik olarak bireysel olan bu hastalık birimi sıklıkla, sternokostal eklem içindeki doku şişmesinin eşlik etmediği kostokondrit gibi torasik iskelet yapılarındaki diğer ağrılı durumlarla karıştırılır. Tietze sendromunun semptomları karakteristik değildir ve göğüs duvarının ön yarısında omuz ve kola yayılan, hapşırma, derin nefes alma ve gövdenin hareketleriyle şiddetlenen noktasal bir ağrıdır. Tietze sendromu semptomlarının alevlenmesi sırasında ayrıca sternokostal eklemde palpasyonla hassasiyette artış, lökositoz, C-reaktif protein (CRP), eritrosit sedimantasyon hızı (ESR) ve vücut ısısının 38°C'ye kadar arttığı gözlendi. Tietze sendromuna ek olarak avuç içi ve plantar püstüloz ve sedef hastalığı gibi dermatolojik semptomlar da eşlik edebilir.
Fizik muayenede hastaların %70'inden fazlasında toraksın bir tarafı şişmiştir ve sternokostal eklemde, çoğunlukla da ikinci ve/veya üçüncü kaburgada hissedilir bir hassasiyet mevcuttur. Rahatsızlığın yerini doğru bir şekilde belirlemek için fizik muayene sırasında tek parmakla ön, yan ve arka göğüs duvarına hafif basınç uygulanması önerilir. Özellikle analjezikler ve steroidal olmayan antiinflamatuar ilaçlar kullanılarak ağrı tedavisini içeren konservatif tedavi yöntemleri kullanılır. Farmakolojik yöntemlere dirençli nadir durumlarda, ağrı bölgesine bir steroid ile kombinasyon halinde lidokain çözeltisi enjekte edilebilir. Ağrıyan yer için ısıtıcı sargılar da tavsiye edilir. Bireysel vakalarda kıkırdak rezeksiyonu tarif edilmiştir. Ayrıca birkaç hafta fiziksel aktivite sınırlaması da önerilir. Yukarıda belirtilen yöntemlerle tedaviye ağrı tamamen geçinceye kadar devam edilmelidir. Ortalama olarak semptomlar böyle bir tedaviden 1-2 hafta sonra kaybolur. Nadir durumlarda ağrı kronik kalabilir.
Dr. Cansu ÖCAL
KAYNAKÇA: Kardiochir Torakochirurgia Pol. 2018 Eylül; 15(3): 180–182. https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC6180027/