Nöbet ve Senkop: Genellikle, klinisyenler hastalarının nöbet veya senkop geçirip geçirmediğini belirlemekte güçlük çekerler. Bazı nöbet bozukluklarında genel konvülsiyonlar görülmez ve senkoplu hastalarda kısa tonik/klonik epizodlar olabilir. Senkop olduğu düşünülen hastaların yaklaşık %5 ila 15'inde nöbet bozukluğu olabilir.
Nöbeti düşündüren faktörler şunlardır:
- Prodromal (aura), vazodepresör senkop için tarif edilenden farklıdır.
- Göz deviasyonu, genellikle superiora ve/veya laterale
- Yaralanma ile ilişkili ani başlangıç bölümü
- Ritmik klonik aktivitenin başlamasından önce bir tonik fazın varlığı
- Kasılmalar sırasında baş sapması veya alışılmadık duruş şekli
- Dil ısırma (özellikle dilin yan tarafını içerir)
- İdrar ya da gaita kaçırma
- Postiktal faz: uzun süreli olay sonrasında hastanın konfüze ve disoryante olduğu
Bazen postiktal fazın minimal olduğu kısa bir nöbet geçiren hastada veya bilincin açılması daha fazla zaman alan senkoplu hastalarda nöbetlerin senkoptan ayırt edilmesi zordur. Bununla birlikte, postiktal faz ve dakikalar içinde spontan olarak bilinç durumunda düzelme olmayan konfüzyon durumu, nöbeti daha çok düşündürecektir.
KAYNAKÇA: