SEMPTOMATiK TORASiK AORT ANEVRiZMASININ KLİNİK BELİRTİLERİ
TANIMI: Gerçek bir anevrizma, bir kan damarının, beklenen çapa kıyasla en az %50lik çap artışına sahip segmental tam kalınlıkta genişlemesi olarak tanımlanır.
Gerçek anevrizmalar arter duvarının 3 tabakasını da içerir.(intima, media, adventisya)
KLİNİK :
- Ani başlangıçlı şiddetli göğüs, sırt ve/veya karın ağrısı ile başvuran hastalar
- Özellikle genç hastalar
- Marfan sendromu
- Loeys-Dietz sendromu
- vasküler Ehlers-Danlos sendromu öyküsü hakkında sorgulanmalı ve fiziksel özellikler açısından incelenmelidir.
- Turner sendromu, biküspit aort kapağı veya torasik aort hastalığı ile ilişkili diğer bağ dokusu bozuklukları da incelenmeli.
RÜPTÜR -
Torasik aort anevrizmasının en ciddi komplikasyonu, çoğunlukla sol göğüs veya perikardda şiddetli göğüs ağrısı ve hipotansiyon veya şok olarak ortaya çıkan yırtılmadır.
LABORATUVAR ÇALIŞMALARI —
Akut göğüs şikayetleriyle başvuran hastaların çoğu, tam kan sayımı, elektrolitler, kan üre azotu ve kreatinin, D-dimer ve kardiyak iskemi belirteçlerini içeren ilk laboratuvar testlerinden geçecektir. Bu çalışmalar, TAA tanısı konan hastanın yönetimine rehberlik edebilir. Sistemik belirtilerle (örneğin, ateş, kilo kaybı) başvuran hastalarda, yüksek beyaz kan hücresi sayısı aort enfeksiyonu veya iltihabını gösterebilir ve yaygın damar içi pıhtılaşmanın (yüksek D-dimer) laboratuvar kanıtı büyük bir torakoabdominal anevrizma ile ilişkili olabilir. Anemi, şok nedeni olarak akut kan kaybına işaret edebilir ve yüksek laktik asit seviyeleri, TAA rüptürü veya arteriyel oklüzyona bağlı olabilecek iskeminin ciddiyetinin değerlendirilmesine yardımcı olur. Göğüs ağrısı ile başvuran hastalarda aort diseksiyonunu ekarte etmek için negatif bir D-dimer kullanılabilir, ancak anevrizma varlığını dışlamaz.
EKG bulguları -
Göğüs ağrısı semptomları olan hastalara tipik olarak EKG yapılır. EKG asendan aort anevrizması olan hastalarda miyokard enfarktüsü ile uyumlu bulgular ortaya çıkarabilir, ancak bu daha az yaygındır. Uzun süredir devam eden hipertansiyon veya kapak hastalığına bağlı miyokardiyal hipertrofi belirtileri, spesifik olmasa da daha yaygındır. Hasta aort rüptürü veya aort diseksiyonu açısından yüksek risk altında değilse, miyokard enfarktüsü birincil kardiyak olay olarak tedavi edilmelidir.
Dr. Fatma Nur Birgin