💭Acil servise duygudurum bozukluğu olan hastalar sıklıkla intihar, cinayet ya da kendini ihmal etme düşünceleriyle başvururlar.
💭Bu hastalar sıklıkla emosyonel krizle gelebilecekleri gibi bu onların kesin başvuru şikayeti olmayabilir.
💭Majör depresif bozukluk, DSM-5 kriterlerine göre tanımlandığı gibi bir veya daha fazla majör depresif dönemle karakterizedir.
Majör bir depresif dönem dört ana alandaki bozukluklarla karakterize edilir:
• ruh hali
• psikomotor aktivite
• biliş ve vejetatif fonksiyon.
💭Hastanın en az 2 hafta boyunca en az beş semptomu olması ve bu beş semptomdan birinin depresif ruh hali veya anhedoni (ilgi azalması veya zevk almaması) olması gerekir.
🌪️Depresyon dönemindeki hastaların intihar riski daha yüksektir.
🌪️İntihar düşünceleri, hayatın yaşanmaya değer olmadığına dair belirsiz düşüncelerden (pasif), kendilerini öldürmeye yönelik kesin bir niyetle tamamen hayal edilmiş intihar planlarına (aktif) kadar değişebilir.
🌪️Tüm depresif hastalar intihar düşünceleri açısından sorgulanmalıdır.
📍Hastalar genellikle intihar konusundaki düşüncelerini açık bir şekilde dile getirmedikleri için, risk faktörlerinin ve koruyucu faktörlerin kapsamlı bir şekilde gözden geçirilmesi, gerekli düzeyde bakımın sağlanması için klinik kararların temelini oluşturmalıdır.
📍Hikaye ve fizik muayene, hastanın duygudurum bozukluğu olup olmadığını veya hastanın durumundan uyuşturucu kullanımı, ilaçlar veya genel tıbbi bir durumun sorumlu olabileceği olasılığını belirlemeye odaklanmalıdır.
📍Psikiyatrik bir tabloyu şiddetlendirebilecek tıbbi durumların belirlenmesi önemlidir. Psikiyatrik öyküde mevcut semptomlar, tetikleyici olaylar (örn. iş kaybı veya ilişki), geçmiş psikiyatrik ve madde öyküsü, kendine zarar verme veya intihar girişimi öyküsü sorulmalıdır.
📍Hasta tarafından hoş karşılanmasa bile intihar düşüncelerinin dikkatle sorgulanması gerekir. Mümkünse, hastanın çevresiyle konuşarak ve acil servise geliş sebebi olabilecek olayların ailesi, arkadaşları veya görgü tanıklarıyla görüşerek öykü doğrulanmalıdır.
📍Suisid girişimi olan hastalara DSM-5 kriterleri kullanılarak geçici bir tanı konulabilir.
📍Klinik tablonun özelliklerine göre tıbbi durumları araştırmak için laboratuvar testleri gerekli olabilir, ancak hiçbir test duygudurum bozukluklarını doğrulayamaz veya dışlayamaz.
📍Duygudurum bozukluklarıyla uyumlu yeni semptomları olan hastaların, bilinen bir bozukluğu olanlara göre daha kapsamlı tıbbi ve psikiyatrik incelemeye ihtiyaçları vardır.
‼️İntihar riski faktörleri olan hastalarda ve "kasıtsız" aşırı doz alan veya "kazara" ateşli silah yaralanması, bilek kesilmesi, otomobil kazası veya yüksekten düşme yaşayan hastalarda intihar potansiyeli dikkate alınmalıdır.
‼️Sağlık hizmeti sağlayıcıları ayrıca tıbbi bozukluklarının tedavisine uyumsuzluk nedeniyle acil servise tekrar tekrar başvuran hastalarda intihar düşüncelerini veya davranışlarını da dikkate almalıdır.
‼️Açıkça depresyona girmeyen veya intihara meyilli olmayan ancak daha önce açıklanan bu yüksek riskli tablolardan bir veya daha fazlasını sergileyen hastalar, "kademeli" bir yaklaşım kullanılarak doğrudan değerlendirilmelidir.
‼️Hasta ile doktor arasındaki uyum ilk önce hastanın evinin, işinin ve sosyal durumunun değerlendirilmesi ve ardından depresyonun belirti ve semptomları ve intihar düşünceleri hakkında spesifik sorularla genel tıbbi ve psikiyatrik geçmişinin alınmasıyla oluşturulabilir.
KAYNAKÇA: Rosen's Emergency Medicine: Concepts and Clinical Practice, Ninth Edition